Müsilajın çözümü midyeden geçiyor

Yorumlar

Geçtiğimiz günlerde büyük tartışmalara sebep olan Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemini çözmek için üç farklı üniversitedeki alanında uzman profesörden ortak bir öneri geldi. Uzmanlara göre her midye en az 40-50 litre su temizleyebiliyor. Hal böyle olunca midyeler sularda doğal bir filtrasyon işlevi görüyorlar. Bu açıdan midyeler, uzmanlar tarafından doğal bir çözüm olarak sunuluyor.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Teknolojileri Mühendisleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Yiğit, denizlerin temizliği için boğaz ve denizlerde midye çiftliklerinin artırılması gerektiğini açıkladı. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prfo. Dr. Jale Korun da benzer şekilde bu müsilaj sorununun doğal bir şekilde, midyeyle, çözülebileceğini belirtti. Plankton çoğalmalarına karşı doğal olarak filtre görevi gören canlıların planktonları belli oranda baskılayabileceğini söyleyen Korun, yoğun endüstrinin bulunduğu Amerika'nın Rhode Island eyaletinde de istiridye, midye gibi kabuklu su canlılarının üretiminin yapıldığını aktardı.

Bununla birlikte Giresun Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Türkmen de midye yöntemini dile getiren uzmanlardan. Çözümün çok basit olduğunu söyleyen Türkmen, yalnızca orta ve uzun vadede kontrollü olarak yosun, midye, istiridye ve deniz salyangozu çiftliklerinin kurulmasının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Bu açıdan her üç uzman tarafından da müsilaj sorununun doğal bir yolla halledilmesi çok daha uygun bir seçenek. Ancak Meclis Araştırma Komisyonu'nun kurduğu ekip şimdiden müsilajı oksijenize etmeye başladı. Kazanımların kalıcı olması için ise doğal midye çözümü, çok da tercih edilemez bir seçenek değil gibi uzun vadede.

Yorum Yaz Paylaş Tweetle

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:

Daha Fazla Video

donanimhabercom Instagram Takip Et

Xiaomi'den fütüristik su tabancası

Exadious 1 ay önce

Efsane Türkiye’ye gelse alırım..

E_Y_B_H_P_T 1 ay önce

O ışık efektleri sadece yanlarda değil üstte de olmalıydı. Böylece tabancayı kullanan, kafasını yana eğmek zorunda kalıp, fıtık olmaz. Aynısını küçükken ışıklı ayakkabımda yaşamıştım oradan biliyorum. Ayakkabıma yan bakmaktan düz yürüyemiyordum. Hava atmaktan ziyade o havayı yaşamayı tercih ederim. 7 de olsam 70 de olsam kararım değişmeyecek.