Amerikan ordusuna ait gizemli uzay uçağı X-37B, altıncı görevi için United Launch Alliance'a ait bir Atlas V roketiyle 18 Mayıs tarihinde uzaya fırlatılmıştı. Fırlatılma nedeni net bir şekilde detaylandırılmayan aracın, uzayda birtakım deneyler yapacağı belirtilmişti.
Uzay uçağının yörüngede yapacağı deneylerden biri uzaydan Dünya’ya güneş enerjisi aktarmayla ilgili. ABD Deniz Araştırma Laboratuvarı’nın (NRL) tasarlayıp ürettiği Fotovoltaik Radyo Frekansı Anten Modülü (PRAM) isimli cihazı yörüngeye taşıyan uçak, henüz emekleme sürecinde olan teknolojinin potansiyelinin incelenmesini sağlayacak.
Güneş enerjisinin uzay ortamında kullanılması ve bu sayede enerji sağlanması pratiği aslında yeni bir fikir değil. 1958 yılından itibaren uydu gibi uzay araçlarının cihazlarına enerji sağlamak için kullanılan teknoloji, söz konusu tarihten günümüze değin aktif bir şekilde kullanılıyor. Ancak PRAM ile yapılmak istenen bir uzay aracına enerji sağlamaktan çok öte planları içeriyor.
PRAM ile aslında yapılmak istenen uzayda bir güneş çiftliği kurup burada elde edilen enerjiyi Dünya’ya göndermek prensibine dayanıyor. Uzayda elde edilecek enerjiyi Dünya’ya bir kablo vasıtasıyla göndermek pek mümkün olmayacağı için PRAM vasıtasıyla incelenecek teknoloji, güneş enerjisini mikrodalgaya çevirip bunu gezegenimizdeki bir toplayıcıya yönlendirecek. Dünya’daki santral de bunu elektrik enerjisine dönüştürecek. Peki, onlarca yıl öncesine dayanan ve Amerikalı fizikçi Gerard O’Neil’in uzay kolonisi konseptinde kullanılan fikir, neden bu kadar önemli?
Dünya'daki güneş panellerinin dejavantajından uzak
Bilindiği üzere gezegenimizde kullandığımız güneş panellerinin birçok dezavantajı bulunuyor. Hava koşullarının getirdiği olumsuzlukların yanında, atmosferden geçen filtre edilmiş güneş ışığı verimliliği ciddi manada düşürüyor. Ancak yörüngede kurulacak bir güneş çiftliğinin böyle dezavantajlar bulunmuyor. 24 saat boyunca ışıldayan güneş ve filtre edilmemiş güneş ışığı verimlilik sorunlarını ortadan kaldırıyor.
30 cm büyüklüğünde olan prototip cihaz ile enerjinin mikrodalga yoluyla gönderilmesinin sebebi ise gönderilecek enerjinin Dünya’nın atmosferinden geçecek olması. Örneğin atmosferi olmayan uydumuz Ay üzerinde kurulacak bir santrale gönderilecek enerjide lazer ışını kullanılabileceği ifade edilmiş.
PRAM’in elde edeceği ve enerji dönüşümü, ısıl performans ve verimlilik gibi başlıkları içeren sonuçlar neticesinde ise uzayda bir güneş çiftliği fikrinin hayata geçirilip geçirilmeyeceğine karar verilecek. Söz konusu teknolojinin savunma sanayii alanında ileri harekât üs bölgelerine veya afet anlarında ihtiyaç olan bölgelere enerji sağlanması gibi kullanım senaryoları bulunuyor. Haliyle, teknolojinin olgunlaşması için daha çok beklememiz gerekecek.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Ovv fena atıştı, deliksiz soktu
paramla yapılıp yine paramla geçtiğim köprü var o köprünün bacaklarını senin gibilere...
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor