İlk kez gerçek zamanlı olarak test edildi
Washington Üniversitesi'nden Yardımcı Doçent Doktor Andrea Stocco ve meslektaşları tarafından 3 yıldır üzerinde çalışılan ve ''beynin sosyal ağı'' olarak nitelendirilen BrainNet konsepti geçtiğimiz günlerde test edildi. Ekibin geliştirdiği konseptte, düşüncenin transfer edilmesi için ilk önce düşünceyi bir veriye dönüştürmek gerekiyor. Bunun yolu da düşünceyi EEG(elektroensefalografi) kullanarak elektriksel aktivite olarak kaydetmekten geçiyor. Daha sonrasında ise bu düşünce, alıcıya iletiliyor. Alıcıdaki TMS(transkranial manyetik stimülasyon) kullanılarak beyindeki sinir hücreleri uyarılıyor ve düşüncenin iletimi süreci tamamlanmış oluyor.
Basit gibi görünen ancak son derece karmaşık ve bilim dünyası için heyecan verici olan bu süreç gerçek zamanlı olarak şu şekilde test edildi. Araştırmacılar, deneye katılan üç gönüllüden ikisini gönderici, diğerini ise alıcı olarak konumlandırdı. Alıcılar EEG cihazını takarken gönderici ise hem EEG hem de TMS cihazını kullandı. Üç farklı odaya yerleştirilen ve birbirleriyle iletişim kurması mümkün olmayan gönüllüler, tetrise benzeyen bir oyunla BrainNet'i test etti.
Oyuna başlayan iki gönderici, oyun ekranının tamamını görebilirken alıcı ise sadece ekranın üst kısmını görebiliyordu. Oyun; göndericilerin yukarıdan gelen bloğun(tetristeki uzun çubuğun) aşağıdaki boşluklara nasıl yerleştirileceğini düşünmesi, alıcının ise bu düşüncelerden yola çıkarak oyun ekranının alt kısmını görmediği halde bloğu doğru bir şekilde yerleştirmesi üzerine kurulmuştu. Böylece alıcı konumundaki gönüllü, göndericilerden gelen düşünceyle oyunu tamamlayacaktı.
Deney sürecinde gönderici konumundaki gönüllülerin sadece oyuna odaklanabilmesi için araştırmacılar süreci çok daha basit bir hale getirdi. Gönüllülerin oyun ekranındaki bloğun sağa ya da sola hareket etmesini düşünmeden sadece bloğun döndürülmesi gerektiğine ya da döndürülmemesi gerektiğine karar vermesi gerekiyordu. Bloğun döndürülmesine karar verilmesi için göndericilerin ekranın sağında yer alan ve 15 hz frekansında yanan LED ışığa odaklanması gerekirken; bloğun sabit kalması içinse ekranın sol kısmında yer alan ve 17 hz frekansında yanan LED ışığa odaklanılması gerekiyordu. Böylece göndericiler, farklı düşüncelerden uzaklaşarak blokla ilgili kesin kararlar verebilecekti.
Göndericilerin beynindeki komutlar, TMS cihazıyla alıcının beynindeki oksipital korteks olarak isimlendirilen bölgeye manyetik akım olarak iletildi. Beynin görme işlevini yerine getiren bu bölgedeki sinir hücreleri manipüle edilerek alıcının, farklı frekanslarda yanan LED ışıklardan birini algılaması sağlandı. Böylece alıcı, göndericilerin hangi LED ışığa odaklandığını algılarken blokla ilgili komutları uygulayarak oyunu tamamlayabildi.
Veri aktarım hızı ve katılımcı sayısı artabilir
Araştırmacıların başarıyla test ettiği BrainNet konsepti şu an için sadece üç farklı beyin arasında uygulanabiliyor. Bununla birlikte araştırmacılar BrainNet'in sadece EEG ve TMS cihazlarıyla çalıştığını ancak ölçeklendirilebilir olduğunu belirtiyor. Yani ilerleyen dönemlerde daha fazla katılımcıyla BrainNet'in kullanılması mümkün olabilecek.
Buna karşılık ekibin önünde çözülmesi gereken büyük bir problem var. BrainNet ile şu an için sadece bir bit veri gönderimi mümkün. Bu nedenle deneyde sadece LED ışığın frekansına ilişkin veri aktarıldı. Konseptin düşük veri aktarım hızına sahip olduğunu belirten ekip bu problemi çözerek beyinler arasında veri transferi hayalini gerçeğe dönüştürmeyi planlıyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Ovv fena atıştı, deliksiz soktu
paramla yapılıp yine paramla geçtiğim köprü var o köprünün bacaklarını senin gibilere...
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor