Anlık Bildirim
İnsan vücudunda yüzlerce farklı tipte hücre bulunmakta. Kimi hücreler düşünme işlevinin gerçekleştirilmesinden kimi hücreler iskelet sisteminin hareketinden bazıları ise kalp atışlarından sorumlu. Kök hücreler ise farklılaşarak kendi sistemine ait diğer hücreleri ve diğer dokuları oluşturuyor.
Yeni doku ve organoid yaratmak; ilaçların etkilerini ve potansiyellerini saptamak geleceğe dönük ilaç ve hastalık çalışmalarının temelini oluşturmakta. Beyin organoidlerindeki endotelyal bariyeri kopyalamak kritik öneme sahip çünkü beyin dokusunun kanda bulunan bazı maddeler tarafından korunması gerekiyor ve bu maddeler olmaksızın bariyeri kopyalayabilmek mümkün olmuyor.
Beyin endotelyal bariyeri indüklenmiş pluripotent kök hücreler (kısaca iPSCs) kullanılarak iki boyutlu hücre kültüründe üretilebiliyordu fakat bu üretim 3 boyutlu organoidler için geçerli değildi çünkü venler ve benzeri yapılar ile bu organoidlerin koruyucu maddeler ile beslenmesi gerekiyordu. Yeni çalışmalarda ise bu organoidlerin 3 boyutlu olarak üretilmesi başarılı oldu.

 
Kök hücre araştırmalarında sansasyonel bir soluk : İndüklenmiş pluripotent kök hücre
 

İndüklenmiş pluripotent kök hücre; pluripotent olmayan bir hücreden, bazı genleri üretmesi sağlanarak veya dışarıdan faktörler verilerek, farklılaşmanın tersine çevrilmesi sonucu elde edilen hücreler olarak adlandırılıyor. İlk olarak Shinya Yamanaka adlı bilim insanın çalışma grubu tarafından 2006 yılında Kyoto Üniversitesi'nde üretilen kök hücreler biyomühendisliğin en çok tartışılan konularından bir tanesini oluşturmakta.
iPSCs hücrelerinin 2 boyutlu petri kaplarından 3 boyutlu dokulara, organoidlere ve organ-on-chip adı verilen çip organlara dönüştürülme çalışmaları devam etmekte. Çalışmaların hedefinde ise bu dokuları çoklu organ sistemlerine dönüştürmek var.

Araştırmaların niteliği ve hedefi değişti

Eski çalışmalarda ilaç araştırmaları için hayvan deneylerinin yeterli olduğunu belirten ve biyomühendislik takımında görev yapmakta olan Doçent Dr. Ethan Lippman; günümüzde bu metodun kısıtlı kaldığını ve yeni modellerin gelecekteki preklinik alanı oluşturacağını vurguladı.
Çalışma beyindeki mikrovasküler endotelyal hücrelerin, diğer hücrelere kıyasla; sodyum floresan,dekstran ve albumin gibi çeşitli maddelere 10/100 kat daha az geçirgen hücre grupları olduğunu ortaya koydu.


Araştırmalar gösteriyor ki biyomühendislik alanında kat edilecek yol sayısı epey fazla. Gelecekte organ transplantasyonlarının seyri değişecek gibi görünüyor. Ayrıca kök hücre çalışmaları ile doku uyuşmazlıklarının önüne geçilebilir.
https://www.youtube.com/watch?v=8Dnh_txffD8
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Sıcak Fırsatlar Forumunda Tıklananlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim