Bireylerdeki gereğinden fazla besin tüketme eğilimi, yiyeceklerin verdikleri hazların bir sonucu olarak karşımıza çıkabiliyor. Journal of the Academy of Nutrition and Dietetics dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre normal kiloya sahip insanlar ile fazla kiloya sahip insanlar arasında; yiyeceklerin tatlarının algılanması arasında anlamlı bir farklılık saptanamamasına karşın, obez olan katılımcıların obez olmayan katılımcılara oranla; yiyeceklerin başlangıcında algıladıkları tat duyusunun çok daha kuvvetli olduğu tespit edildi.
Ayrıca yemek başlangıcından sonra alınan tat duyularnın, obez olan katılımcılarda, obez olmayanlara oranla; kademeli ve daha hafif bir şekilde azaldığı da bildiriliyor. Yiyeceklerden alınan haz miktarının belirlenmesi; bazı insanların niçin diğer insanlara oranla daha fazla besin maddesi tükettiklerini açıklamaya yardımcı olacak gibi görünüyor.
Obezite
Obezite toplum açısından oldukça büyük bir kitleyi kapsayan bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki halkın yaklaşık olarak %30'u obez ve Amerikan toplumundaki obeziteye bağlı sağlık sorunları yükselmeye devam ediyor. Obezitenin çok farklı sebepleri olsa da yiyeceklerin miktarı ve tüketilen yiyeceklerin cinsinin de obezite açısından önemli bir rolü bulunuyor. Bu noktada da tat algılarının fazla besin tüketimine sebep olduğu düşünülüyor.
Bireyler, gereğinden fazla gıda maddesi tükettikçe azalan marjinal tat algısı olarak adlandırılan bir durum içerisine giriyorlar. Bu durum sonucunda da besin tüketiminden alınan haz ve lezzet seviyeleri düşüş eğilimi gösteriyor. Besinden alınan haz ile besin tüketim miktarı arasındaki ilişki ise ''duyusal spesifik tokluk'' olarak adlandırılıyor.
Marjinal tat algısı algısının obez, fazla kilolu ve normal kilolu kişilerde farklılık gösterip göstermediğini, beslenme bilgisinin marjinal tat algısı adı verilen durumu etkileyip etkilemediğini ve kişilerin anlık lezzet algılarını belirlemek amacıyla the University of Iowa kurumundan bir grup araştırmacı 290 yetişkini içeren ( 161 kişi normal kilolu, 78 fazla kilolu, 51 obez ) klinik olmayan randomize kontrollü araştırma yaptı.
Tat algısı
Araştırma içerisinde katılımcılara bir parça çikolata sunuldu ve katılımcılara bu çikolatadan kendilerini rahatsız hissetmeyene kadar; istedikleri kadar tüketebilecekleri söylendi. Katılımcılar sayıları 2 ila 51 parça arasında değişen miktarlarda çikolata tüketti. Katılımcıların yarısına ise araştırma öncesinde çikolata hakkında besinsel bilgiler verildi.
Belirli bir yiyecekten alınan hazzın; yiyecek daha fazla yendikçe azaldığı düşünülüyor. Araştırma sonuçlarına göre normal kilolu ve fazla kilolu katılımcılar arasında hissedilen lezzet algısı arasında çok büyük bir fark tespit edilmemekle birlikte; tüketilen her çikolata parçasından sonra haz derecelendirmesinin genel olarak düşüş eğilimi gösterdiği belirlendi.
Bütün bunlarla birlikte obez katılımcıların başlangıçta daha yüksek tat algısına sahip oldukları, yenilen her parça çikolatadan sonra alınan haz ölçeğinin; obez olmayan bireylere göre daha yüksek puanlarla eşleştirildi tespit edildi. Ayrıca obez kişilerin yiyeceklerden aldığı haz skalası da diğer katılımcılara oranla daha yavaş bir oranla düşüş gösterdi.
Araştırma öncesinde aç olan insanların ise daha kuvvetli bir tat algısına sahip oldukları, kadınların lezzet algılarının erkeklerden daha hızlı azaldığı ve çikolata tüketiminden önceki bilgilendirmenin; tat algısını etkilemediği keşfedildi.
Ayrıca Bkz. "Kırmızı şarabın içindeki maddeler depresyonu ve anksiyeteyi önlüyor olabilir"
Bulgular neticesinde, obez katılımcıların lezzet algılarında, obez olmayanlara benzer bir düşüş yaşamak için obez olmayan katılımcılardan daha fazla miktarda çikolata tüketmesi gerektiği belirlendi. Bütün bu durumlar da obez insanların niçin normal kilolu insanlara oranla daha fazla besin maddesi tükettiğini açıklıyor gibi görünüyor.
https://medicalxpress.com/news/2019-07-individuals-obesity-satisfaction-food.html Yorum Yaz Paylaş Tweetle Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Ayrıca kimse tadını sevmediği, keyif almadığı bir besini tüketmiyor. Tüketmek istemiyor.
Bu ifadenin dogrusu: Obezitenin genetik ve hormonal bozukluktan kaynaklanan kismi az olmakla beraber, yiyeceklerin cinsinin, tüketme sıklıgının ve bagırsak florasının obezite açısından önemi büyük.
Hayat tarzınızı degistirip, dogru gıdalarla beslenirseniz, günde 3-4 bin kalori de yeseniz obez olmazsınız.
Tad alma tamamen bir ürüne ne kadar sık maruz kaldıgınızıla ilgilidir. Cok elma yiyen ve hic yemeyen birisi farkli tad alacaktır. Hic seker kullanmayan, pasta, börek, bisküvi, dondurma, recel, bal, sekerli icecek yemiyen birisine domates, havuc cok tatli gelir.
Obezitenin sebebi aşırı-işlenmiş sahte gıdaların gün boyu sık sık tüketilmesidir. Daha obez sınırına gelmeden insülin direnci de baslar ve herseyi daha da hızlandırır.
Ozeti :
Zayif ve ac iseniz tat alma duyunuz da artiyor :)
Ne guzel . Hayattan zevk alabilmek icin az yani dozunde yenmeli icilmelidir :) .