Türkiye’nin yeni nükleer santrallerini Rusya ve Çin kuracak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sinop’ta yapılacak ikinci nükleer santral için Rusya'nın, Trakya'da planlanan nükleer santral için de Çin'in avantajlı olduğunu belirtti.
Tam Boyutta GörEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin ve Avrupa’nun enerji arz güvenliği konusunda açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, Türkiye’nin nükleer santral projelerine değinirken Sinop’ta yapılacak ikinci nükleer santral için Rusya'nın, Trakya'da planlanan nükleer santral için de Çin'in avantajlı olduğunu belirtti.
Sinop’ta Rusya, Trakya’da Çin
Bakan Alparslan Bayraktar, Avrupa’nın enerji arz güvenliği ile ilgili endişelerinin giderilmesi için teknik altyapının hazırlanması halinde Türkiye’nin Bulgaristan’a yapılacak gaz transferini 3,5 milyar metreküpten 7 milyar metreküpe kadar çıkarabileceğini, 25-30 milyar metreküplük LNG işleme kapasitesinden de Avrupa ülkelerini yararlandırabileceğini söyledi.
Tam Boyutta GörNükleer enerji alanında ise Bayraktar, Rusya’nın Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nden sonra Sinop’u yapma konusunda istekli olduğunu ifade ederek “Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde Sinop’ta lisanslama çalışmaları bitecek. O ekip Akkuyu’dan yukarı [Sinop] gidecek. Dolayısıyla onların bu işe doğal istekli olmasının en temel noktası bu ve bu anlamda bana ve birçoklarına göre de öndeler.” diye konuştu.
Bayraktar, Trakya’daki üçüncü nükleer santral projesi ile ilgili olarak da “Çin’le zaten çok geçmişten gelen bir görüşme sürecimiz var. Çin Devlet Başkanıyla Astana’da görüşmemizde gündem maddelerinden bir tanesi buydu. Onların da Trakya’da bugüne kadar sürdürdüğümüz bir müzakere süreci var.” yorumunu yaptı.
Eskişehir Beylikova'da bulunan dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervine ilişkin olarak değerlendirmelerde de bulunan Bayraktar, rezervin büyüklüğü kadar hangi elementlerin ne saflıkta işleneceğinin de önem taşıdığını söyledi. Bayraktar, başta Çin olmak üzere Avustralya ve Güney Afrika ile de görüşmeler yaptıklarını anlatarak “Açıkçası Çin bu alanda çok ileride. Yani bir anlamda doğal bir partner alternatifi olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
Hedef yüzde 20 nükleer enerji
Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile başlayan Türkiye’nin nükleer serüvenini enerji arzının güvenliği konusunda hayati önem taşıyor. Akkuyu NGS Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacakken Türkiye, enerjisinin en az yüzde 20’sini 2050 yılına kadar sadece nükleerden karşılamayı hedefliyor.
Tam Boyutta GörTürkiye, uzun dönemli enerji planında 2050 yılına kadar 20 GW nükleer enerji kuruluma sahip olmayı amaçlıyor. Bu planlar arasında Sinop Nükleer Güç Santrali ve Trakyaİğneada Nükleer Santrali büyük öneme sahip. Sinop Nükleer Güç Santrali, Akkuyu NGS’nin ikizi olarak planlanıyor. Dolayısıyla Sinop NGS de toplam 4,8 GW kapasiteye sahip 4 reaktörden oluşacak ve Rosatom tarafından inşa edilecek. Trakya İğneada Nükleer Santrali ise muhtemelen Çinli SPIC tarafından inşa edilecek. Bu santralin kapasitesi şimdilik belirsiz ancak yine 4 reaktörlü olması bekleniyor. Önümüzdeki 20-30 yıl içinde 5 GW civarında küçük modüler reaktörlerin (SMR) de kurulması planlanıyor.
Boş yapma hocam allah aşkına ya. Nerde ülkenin her tarafı. Sanki 50 60 tane santral varda. Daha bunlar yapılırsa 3 olacak. Ülkenin geçmişinde nükleer ile ilgili gram bilgi tecrübe yok sen kalkmış niye biz yapmıyoruz diyorsun bekleriz bi 50 sene daha. Gerçekci olun biraz. Şurada togg yapıldı da neler dendi. Peh
Boş yapma hocam allah aşkına ya. Nerde ülkenin her tarafı. Sanki 50 60 tane santral varda. Daha bunlar yapılırsa 3 olacak. Ülkenin geçmişinde nükleer ile ilgili...
Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk adımı 2010 yılında Rusya ile imzalanan anlaşma ile atıldı. Rusya devletine bağlı şirketler ile yap-işlet-sahip ol modeline göre yapılan anlaşmanın parametreleri şunlar:
Rusya devletine bağlı şirketler toplamda 20 milyar dolar yatırımı üstlenecek.
Santralin inşaatı, teknolojisi ve işletimi tamamen Rus devletine bağlı Rosatom firmasında olacak. Rosatom devlet kuruluşunun projedeki payı %99.2.
Rosatom, Türkiye kanunlarına göre kurulmuş olan Akkuyu Nükleer A.Ş. ile operasyonu yürütecek.
Rusya tarafı en fazla %49 hisseyi Türk firmalarına satma hakkını elinde tutacak.
Türkiye santralde üretilecek elektriğin yüzde 50’sini 15 yıl boyunca TETAŞ (Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi) eliyle satın alma garantisi veriyor.
Elektriğin fiyatı, 15 (on beş) yıl boyunca, elektriğin Ünite 1 ve Ünite 2 için yüzde 70’ine (yüzde yetmiş) ve Ünite 3 ve Ünite 4 için yüzde 30’una 12.35 cent/kWh olacak (Sonrasında bu fiyat 12 cent/kWh olarak düzeltildi).
Rusya tarafı, garanti dışında olan kısmı piyasada satabilecek.
Akkuyu nükleer santralinin kontrolü tamamen Rusya’ya ait şu an ve Türkiye’nin haklarının korunduğu herhangi bir madde yok. Bulursanız ve paylaşırsanız sevinirim.
Aynen hocam, %50 yerli şirketlere veriliyor… Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk adımı 2010 yılında Rusya ile imzal...
Ayrıca nükleer santral için yapılan liman ve santral çevresi özel askeri alan. Kontrolü Ruslarda. Adamlar isterlerse hava savunma sistemi dahil her türlü askeri faaliyet hakkına sahip. Santralin korunması adı altında Ruslar Akdeniz'e indi. Resmen askeri liman ve üs sahibi oldular. Şimdi Karadeniz'de de aynı haklar ile yaparlarsa değme Rusya'nın keyfine. Adamlar Akdeniz ve Karadeniz'i kontrol altına almış olacaklar. NATO'dan çıkış garanti. Kimse nükleer santral yapılmamasını istemiyor. Kim, ne şekilde, ne kadara yapıyor. İtirazımız buna ama anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar. Araştırsalar biraz bu ülkeye nasıl bir gizli kazık atıldığını çok rahat kavrayacaklar. Yatacak yeriniz yok aktroller.
Ayrıca nükleer santral için yapılan liman ve santral çevresi özel askeri alan. Kontrolü Ruslarda. Adamlar isterlerse hava savunma sistemi dahil her türlü askeri...
Nükleerin riskini geçtim bu adamları ülkemizden söküp atamayız toprak bütünlüğümüz için tehlike bu tesislerden çin ve rus bayraklarını indiremeyiz üstelik batı bize tümden sırtını dönecekdir
Sirkadyen adlı kullanıcı "Salaklıkları yüzünden Çernobil gibi bir olaya sebep olmuş millete nükleer santral kurdurmak .. Başka ülke mi kalmadı." demiş. Beni blokladığı için ortaya yanıt gönderiyorum.
Çernobil önceden planlanmış bir felaket idi. Amacı insanların aklında nükleer santraller gerçekten elektrik üretiyormuş gibi bir algı oluşturmak. Nükleer santraller gerçekte elektrik üretmiyor. "Üretiyormuş" gibi yapıyor. Bir üstteki mesajıma bakın.
yorumları okurken özellikle bu işi savunan kişilerin profillerine bakın. hepsi gizli profil. size tavsiyem o tipleri bloklayın. ben yıllardır yapıyorum. bunlar ne yaptıkları görünmesin diye profilini gizleyen troller. yarın birgün hükümet değiştiğinde şuanki mevcut hükümeti destekledikleri görünmesin diye hepsinin profili gizli. bloklayıp geçin bu sayede yorumlarını görüp gereksiz tribe girmezsiniz. bunlar tükenmez. hergün blok listeme yenilerini dahil ediyorum. forum bunu yapmaya başladığım 4-5 sene öncesine göre çok daha iyi bir yer haline geldi
Bu saatten sonra nükleere yatırım tartışılır ayrı konu da asıl sorun ihaleleri ABD öncülüğünde Batı ile ilişkileri iyice gerilen ülkelere veriyoruz gibi, bi İran eksik kadroda. O da ülkenin doğusuna bi santral kurarsa kadro tamamlanır herhalde...
Bloody Roarkullanıcı adlı üyeyi blokladığınız için yorumu gizlendi.(Göster)
B
Bloody Roar
12 ay(düzenlendi)( Mesaj Silindi )editörün seçimi
Bağımlı'lıkları azaltmak için yabancı'ların kendi vatanlarına gönderilmesi lazım, türkiye kaynakları kendi vatandaşları için harcanması gerekir, tüm türkiye'de yol ve sokak'lardaki direklere üç metre yüksek'likte çaprazlama 10 watt led ampül (5000k veya beyaz renk olabilir) bağlanması lazım (büyük tasaruf olacaktır), bunlar yapılırsa daha az elektrik üretimi olacaktır, yok ben bilirim kafası ile gidilirse felaketler gelir ve devam eder, gerekirse elektrikli araçlardan vazgeçmeliyiz!.
Ne içiyorsanız vazgeçin, insaflı ve mantıklı yorumlar yapmaya özen gösterin.
Nükleer Santral yapabilecek durumda değiliz, şuan ki duruma bakılırsa tahminen en az 10 kadar yapmamız gerekiyor ki ülkemiz de yetişen insanlar buralarda istihdam edilsin tecrübe kazansın, bunun dışında da bu işlerin yapım sürecinden elde edilecek tecrübelerle ülkemizinde nükleer santral yapabilme şansı olur bakın yapabilir demiyorum.
Rusya ve Çin dışında bizimle nükleer santral yapmak için çalışan yok, Tıpkı hava savunma sistemi satma sürecinde kıvırma yaptıkları gibi bunda da yapıyorlar, kötü komşu misali tembellik yapmayıp çalışarak zamanla herşeyi olmasa da çoğu şeyi tabi insan kaynağı ve tecrübesiyle yapabilir duruma gelecek bu ülke.
ABD ve Nato diyen düdük makarnaları Yunanistan'ın tacizinde çıkacak bir savaşta o saydınız ülke'ler kimi tutacak sanıyorsunuz, tarih tekerrürden ibarettir. Para akışı filan sıkıntıya sürükler tabi adam kendi parasıyla kurduğu bankacılık/finans sistemiyle bu ülkeyi istediği gibi döverken niye bunu dile getirmeyip ekonomiden dem vuruyorsunuz çok bilmişler.
Türkiye uluslararası kurallara uygun bir formatta yerli para birimi kullanarak bir kısım işleri zaten yapıyor, esas önemli meselelerde döviz sopasının etkisini azaltacak kazanımların zamanla geleceği de aşikar durumda. gidişata bakılırsa belki 3-5 yıla şuan ki döviz sopası öncekiler gibi etkili olamayabilecek bir döneme geçmiş olacağız.
Türkiye'de üretim adına yapılacak ve yap işlet devret formatlı projelere çok ihtiyaç var. mühim olan işleri projeden uygulama safhasına hızlıca sokmak planlanan sürede işletime almak.
Şu santrallerin küçümsenen katkıları için kim bilir kaç tane hidro tip santral kurulması gerekecekti. Rusların maliyetinin çıkmayacağı bir formül olabilir mi elbette kâr edecekler dünya böyle ilerliyor, en azından 60'ların sonundan itibaren saçma sebeplerle bekletilmiyoruz. Bu mevzuda en büyük ümidim bahsi geçen santrallerin çok daha kısa sürede işletime alınabilmesi sadece bu. katkısını konuşmaya gerek yok.
Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk adımı 2010 yılında Rusya ile imzalanan anlaşma ile atıldı. Rusya devletine bağlı şirketler ile yap-işlet-sahip ol modeline göre yapılan anlaşmanın parametreleri şunlar:
Rusya devletine bağlı şirketler toplamda 20 milyar dolar yatırımı üstlenecek.
Santralin inşaatı, teknolojisi ve işletimi tamamen Rus devletine bağlı Rosatom firmasında olacak. Rosatom devlet kuruluşunun projedeki payı %99.2.
Rosatom, Türkiye kanunlarına göre kurulmuş olan Akkuyu Nükleer A.Ş. ile operasyonu yürütecek.
Rusya tarafı en fazla %49 hisseyi Türk firmalarına satma hakkını elinde tutacak.
Türkiye santralde üretilecek elektriğin yüzde 50’sini 15 yıl boyunca TETAŞ (Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi) eliyle satın alma garantisi veriyor.
Elektriğin fiyatı, 15 (on beş) yıl boyunca, elektriğin Ünite 1 ve Ünite 2 için yüzde 70’ine (yüzde yetmiş) ve Ünite 3 ve Ünite 4 için yüzde 30’una 12.35 cent/kWh olacak (Sonrasında bu fiyat 12 cent/kWh olarak düzeltildi).
Rusya tarafı, garanti dışında olan kısmı piyasada satabilecek.
Akkuyu nükleer santralinin kontrolü tamamen Rusya’ya ait şu an ve Türkiye’nin haklarının korunduğu herhangi bir madde yok. Bulursanız ve paylaşırsanız sevinirim.