NASA'nın yeni gezegen avcısı "TESS" yakında fırlatılıyor

Nasıl çalışacak?
Sadece iki yılda 200.000 gezegen gözlemleyecek
Yorumlar

NASA'nın yeni nesil gezegen avcısı TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite), uzun süreli geliştirme sürecinin ardından nihayet çok yakında uzaya fırlatılıyor. Uzay ajansının bir diğer ünlü teleskobu Kepler'le benzer çalışma prensiplerine sahip olan TESS, binlerce ışık yılı uzaklıktaki gezegenleri avlayan Kepler'den farklı olarak Güneş Sistemine daha yakın konumlardaki gezegenleri hedef alacak.

NASA'nın önümüzdeki Nisan ayında fırlatmayı hedeflediği TESS, test ve birleştirme aşamalarının tamamlanmasının ardından kalkış öncesindeki son hazırlıklar için geçtiğimiz günlerde Kennedy Uzay Merkezi'ne götürüldü. Uzay teleskobu, buradaki hazırlıkların da tamamlanmasıyla beraber 16 Nisan'da SpaceX'in Falcon 9 roketiyle birlikte uzaya fırlatılacak. Yeryüzü'nden ortalama 240 bin kilometre uzaklıkta işlev görecek olan TESS, Dünya etrafındaki tam bir turunu 13.7 günde tamamlayacak.

Nasıl çalışacak?

Güneş Sistemi dışındaki gezegenler araştırılırken genellikle bu gezegenlerin yıldızları incelenir. Yıldızların yörüngelerindeki gezegenler dönerlerken yıldızın önüne geçer ve Dünya'ya ulaşan ışığı da engellerler. Astronomlar da bu küçük karartıları analiz ederek gezegenlerin büyüklüğü ve yıldızına uzaklığı gibi birçok bilgiye ulaşabiliyorlar. NASA'nın önümüzdeki Nisan ayında fırlatacağı TESS uydusu da işte tam olarak bu teknikten yararlanarak çalışacak.

Gökyüzünü 26 farklı bölüme ayırarak gözlem gerçekleştirecek olan TESS her bir bölümü en az 27 gün boyunca inceleyecek. Uydu aynı zamanda bu yıldızlardan ulaşan görülebilir ışıkları her iki dakikada bir tekrar ölçecek.

Sadece iki yılda 200.000 gezegen gözlemleyecek

NASA araştırmacıları TESS'in sadece iki yıl içerisinde 200.000 farklı gezegen gözlemleyeceğini ve binlerce yeni gezegeni de ilk kez keşfedeceğini tahmin ediyor. Güneş Sistemi dışındaki yaşanılabilir gezegenlerin keşfinde TESS'in inanılmaz değerli işler başaracağını düşünen araştırmacılar özellikle de bizlere yakın konumlardaki cüce yıldızların bu anlamda çok büyük potansiyel taşıdığını da ayrıca ekliyorlar