
Yönetmeliğin mimarları, uzaktan kontrol teknolojisinin yalnızca test amaçlı değil, otonom sürüş sistemine sahip araçların günlük kullanımı sırasında da destekleyici bir teknoloji olarak kullanılabileceğini vurguluyor. Bu sistem sayesinde, gelecekte otonom araçların karmaşık trafik senaryolarında uzaktan çalışan bir operatör tarafından kontrol edilmesi mümkün olabilecek.
Yönetmelik özellikle araç paylaşımı ve belediye hizmetlerinde büyük potansiyel barındırıyor. Açıklamalara göre, araç paylaşım hizmetlerinde bir müşterinin kullanımını tamamlamasının ardından araç, uzaktan kontrol edilerek bir sonraki müşteriye ulaştırılabilir. Bu sayede araçların boşta kalma süresi önemli ölçüde azalabilir. Aynı sistem taksi işletmeleri için de uygulanabilir.
Belediye alanlarında ise düzenleme, hizmet ve tedarik taşımacılığı yapan küçük ya da büyük araçları kapsayan yerel toplu taşıma sistemlerine de hitap ediyor. Uzaktan kontrollü mobilite çözümlerine izin verilmesiyle mevcut hizmetler desteklenebilecek ve yeni ihtiyaçlara daha hızlı cevap verilebilecek. Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, “Uzaktan kontrollü araçların kullanımıyla lojistik ve yük taşımacılığı alanlarında da verimlilik artışı sağlanabilir” ifadelerine yer verildi.
Uzaktan kontrollü araçların özellikle lojistik alanında sağlayacağı verimlilik, kısa süre önce test edilen ATLAS-L4 projesinde de gözlemlendi. Bu proje kapsamında, otonom kamyonların belirli durumlarda uzaktan kontrol edilebileceği bir komuta merkezi geliştirildi.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:

