
2009'dan itibaren Hollanda'da satılan bu araçlar, üç farklı kuruluş tarafından Stellantis’e karşı açılan toplu davanın konusu olmuştu. Reuters'ın haberine göre mahkeme, kısa süre önce açıkladığı ara kararında araçların yazılımlarında manipülasyon tespit etti ancak henüz tazminat konusuna ilişkin bir hükme varmadı.
Volkswagen’in yaklaşık 11 milyon araca yerleştirdiği ve test sırasında azot oksit salınımını düşük gösteren yazılımı dünya çapında büyük bir skandala yol açmış, şirket milyarlarca euro ceza ödemek zorunda kalmıştı. Şimdi ise benzer bir durumun başka markalarda da yaşanmış olabileceği şüphesi güçleniyor.
Mahkeme, özellikle 2014 sonrası üretilen Peugeot, Citroen, DS ve Opel dizel araçlarda emisyon kontrol sisteminin test koşullarında farklı, gerçek sürüşte farklı davrandığını belirtti. Opel'in ise 2009’dan itibaren benzer sistemlere sahip olduğu açıkça ifade edilirken, diğer markalar için de ciddi şüphelerin olduğu vurgulandı.
Stellantis iddiaları reddederek, "Araçlarımız tüm geçerli emisyon düzenlemelerine uygundur. Mahkemenin değerlendirmeleri hatalıdır." açıklamasında bulundu ve hukuki haklarını korumak için gerekli adımları atacaklarını belirtti.
Avrupa genelinde birçok otomobil üreticisi hala dieselgate’in gölgesinden kurtulamamışken, bu karar otomotiv sektöründeki emisyon denetimlerinin ve tüketici güveninin yeniden sorgulanmasına yol açabilir. Önümüzdeki süreçte mahkemenin tazminat kararı ve diğer ülkelerde açılabilecek davalar sektör için belirleyici olacak.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:

