
Projenin temelini, her biri devasa Mylar yansıtıcı aynalarla donatılmış hafif uydular oluşturuyor. Yaklaşık 10 metrekarelik yansıtıcı yüzeylere sahip bu uydular, yalnızca 15 kilogram ağırlığında. Bu sayede hem fırlatma maliyetleri düşüyor hem de uzayda daha fazla uydu yerleştirme imkanı doğuyor. Uydular alçak Dünya yörüngesine yerleştirildikten sonra güneş ışığını doğrudan yeryüzündeki güneş enerjisi santrallerine ya da ışığa ihtiyaç duyulan diğer bölgelere yansıtacak.
Bazı sorunlar da var

Fakat teknik sorunlar bununla sınırlı değil. Bulut örtüsü, atmosferik saçılma gibi doğal faktörler, yansıtılan ışığın etkisini azaltabiliyor. İlk denemeler yüksek irtifa balonları ve küçük ölçekli aynalarla yapıldı ve umut verici sonuçlar elde edildi. Ancak uydu sistemine geçiş süreci çok daha karmaşık hale getiriyor.
Bir diğer kritik konu ise uzaydaki çöp sorununa katkı sağlama riski. Reflect Orbital, bu konuda uluslararası standartlara uyacağını ve her uydunun görevini tamamladıktan sonra en geç 25 yıl içinde kontrollü şekilde yörüngeden çıkarılacağını belirtiyor.
Ayrıca projenin ışık kirliliği ve astronomi gözlemleri üzerindeki olası etkileri de göz önünde bulunduruluyor. Şirket ise aynaların yalnızca dar bir bölgede ve belirlenen hedefe ışık sağlayacağını söylüyor. Reflect Orbital, ilk etapta 600 kilometre yükseklikte 57 uyduyu fırlatmayı planlıyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:

