
Yeni prizmatik LMR hücreleri, özellikle GM’nin elektrikli pick-up ve büyük SUV modellerinde kullanılacak. Hücrelerin geliştirilmesi, GM ve LGES’in yıllara dayanan ortak araştırmalarının sonucu olarak ortaya çıktı. GM, 2015 yılından bu yana manganez açısından zengin lityum-iyon hücreler üzerinde çalışıyor.
Şirket, bu teknolojiyi Michigan’daki Wallace Batarya Hücresi İnovasyon Merkezi'nde daha da ileri taşıdı. LGES ise bu alanda 200’den fazla patente sahip ve dünyanın en büyük fikri mülkiyet portföyüne sahip şirket olarak dikkat çekiyor. İlk LMR patenti 2010 yılına dayanıyor.
LMR teknolojisi, klasik lityum-iyon bataryaların evrimi olarak görülüyor. Katotta yüksek oranda manganez içermesi sayesinde kobalt gibi pahalı materyallere daha az ihtiyaç duyuluyor. Aynı zamanda bu hücreler, benzer maliyetle lityum-demir-fosfat (LFP) hücrelere kıyasla %33 daha yüksek enerji yoğunluğu sunuyor. Bu sayede elektrikli pick-up araçlarda 640 kilometreye (400 mil) kadar menzil sağlanabilecek. Üstelik batarya üretim maliyetleri de önemli ölçüde düşürülecek.

GM, bu yeni teknolojinin sadece teknik değil, aynı zamanda stratejik bir hamle olduğuna da dikkat çekiyor. LMR hücreleri, ABD merkezli lityum, grafit ve manganez tedarik zincirine entegre edilecek. Bu sayede yerli, sürdürülebilir ve çevre dostu batarya üretimi desteklenmiş olacak.
Ford’un da benzer şekilde LMR hücrelerini bu on yıl içinde araçlarında kullanmak üzere planladığını açıklamasının ardından, GM ve LGES’in bu duyurusu ABD batarya pazarındaki rekabeti daha da kızıştıracağa benziyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


yeşil perde olmasın. boston dynamics gibi kandırmasınlar milleti.