Güneş enerjisini ısı olarak depolayan molekül, geniş kullanım alanları vadediyor

İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesi , güneş enerjisini ısı olarak depolayan bir molekül üzerinde çalışıyor. Depolama çözümünün enerjiyi onlarca yıl saklama potansiyeli bulunuyor.

Enerji

Yöntem nasıl işliyor?
Yorumlar

Güneş enerjisini ısı olarak depolayan molekül, geniş kullanım alanları vadediyor

Uzmanlar, yenilenebilir enerjinin etkin biçimde kullanılabilmesi için elde edilen bu enerjinin uygun ve uzun süreli olarak depolanması gerektiğinde hem fikirler. Birçok farklı yönteme ev sahipliği yapan enerji depolama sektörü, yeni bir teknik sayesinde farklı bir istikamete doğru yönelmeye başlayabilir. Söz konusu yöntem ise ısı depolama olarak karşımıza çıkıyor.

Bu kapsamda İsveç’te bulunan Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacılar, 2013 yılından beri üzerinde çalıştıkları moleküler güneş ısısı sistemi ile ilgili yeni duyurularda bulundu. Kimya profesörü Kasper Moth-Poulsen’in liderliğinde yürütülen proje, güneş enerjisini yakaladıktan sonra istenilen süre boyunca saklayabilen ve içeriğinde karbon, nitrojen ile hidrojen bulunan bir molekülü baz alıyor. İhtiyaç halinde bir katalizör yardımıyla kimyasal tepkimeye giren molekül, bu sayede yakaladığı enerjiyi ısı halinde serbest bırakıyor.

Muadil yöntemlere göre çok daha karbon ayak izi ölçeğine sahip teknik sayesinde yakalanan enerji onlarca yıl saklanabiliyor. Bu sürenin lityum iyon pillerde beş ila 10 yıl olduğu belirtilmiş.

Yöntem nasıl işliyor?

Söz konusu molekül, güneş ışınlarından yayılan enerjiyle temas ettiğinde bu enerji yakalıyor. Soğuk bir sıvıda hapsedilen enerji, ihtiyaç ortaya çıkana kadar burada bekletiliyor. Enerji ihtiyacı anında ise bir katalizöre maruz bırakılan sıvı ve içinde moleküller ısınıyor ve enerji sıcaklık olarak salınıyor.

İşin çarpıcı yönü ise bu moleküllerin sıvı harici ortamlarda da depolanabileceğinin bulunmuş olması. Moth-Poulsen’in ekibinin bulduğu limanat kaplama sayesinde bahsi geçen moleküller, kumaştan cama birçok malzeme üzerine uygulanabiliyor. Örneğin; bir evin pencerelerine yapılan uygulama sayesinde ısınma ihtiyacına çözüm olabilecek yöntem bu sayede elektrik tüketimini de azaltma potansiyelini barındırıyor. Zira sistem ısıyı kimyasal yolla saldığı için elektrik enerjisine ihtiyaç duymuyor.

Geliştirdikleri yöntem için yatırımcı arayışına giren bilim ekibinin bir sonraki hedefi ise güneş ışınlarından ısı haricinde elektrik de üretebilmek.