
2016 yılında Caltech'ten Michael Brown ve Konstantin Batygin’in ortaya attığı Dokuzuncu Gezegen hipotezi, Neptün ötesindeki Kuiper Kuşağı’nda gözlemlenen sıra dışı yörüngeleri açıklamak için geliştirilmişti. Plüton gibi cüce gezegenlerin ve diğer buzlu cisimlerin alışılmadık hizalanmaları, uzaklarda büyük bir gök cisminin yerçekimsel etkisiyle açıklanıyordu. Ancak bu cisim aşırı uzakta olduğu için doğrudan tespiti son derece zor.
Arşiv verilerinden sürpriz çıktı
Phan ve ekibi, NASA’nın 1983 yılında gerçekleştirdiği Infrared Astronomical Satellite (IRAS) taraması ile Japonya’nın 2006-2011 yılları arasında görev yapan AKARI uydusunun verilerini inceledi. Hedef, IRAS verilerinde görülen bir cismi AKARI verilerinde yaklaşık 23 yıl sonraki konumuyla eşleştirmekti. Ekip, bilinen cisimleri eledikten sonra hesaplamalara oldukça uyan bir aday tespit etti. Bu; Dokuzuncu Gezegen’e işaret ediyordu.
Yavaş hareket eden, parlaklığı düşük bu cisim, hem IRAS hem de AKARI gözlemlerinde yer alıyor. Üstelik AKARI verilerindeki yıllık paralaks etkisi de dikkate alınarak yapılan inceleme, bu gökcismine dair güvenilirliğin artmasını sağladı. Ancak yörüngesi henüz net değil; bu nedenle gezegenin kimliğini kesinleştirmek için daha fazla gözlem gerekiyor.
Şüpheler de var

Tespit için ek gözlemler gerekiyor
Öte yandan Phan, “Adayın konumunu öğrendikten sonra, mevcut büyük optik teleskoplarla daha uzun bir pozlama onu tespit edebilir” dedi. Özellikle Şili’deki dört metrelik Blanco teleskobuna bağlı Dark Energy Camera, bu gözlemler için uygun araçlardan biri. Önümüzdeki yıllarda devreye girecek olan Vera C. Rubin Gözlemevi ve Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu gibi yeni nesil gözlem araçları bizi Dokuzuncu Gezegen’e yaklaştırabilir.
Phan’ın analizine göre söz konusu cisim, Neptün’den bile daha büyük olabilir. Bu da bilim insanlarını şaşırtan bir gelişme çünkü ilk başta “süper-Dünya” boyutlarında bir gezegen aranıyordu.
Önceki araştırmalar, Jüpiter ve Satürn boyutundaki gezegenlerin çok uzak mesafelerde bile tespit edilebildiğini ortaya koysa da Neptün büyüklüğünde bir gezegen gözden kaçmış olabilir.
Nereden geldi?
Potansiyel Dokuzuncu Gezegen’in somut keşfi için en büyük engellerden birisi yörüngesi ve haliyle konumu. Araştırmacılara göre Güneş'ten yaklaşık 280 AU ile 1,120 AU arasında bir uzaklıkta bulunuyor.
Bu potansiyel gezegenin kökeni de bir diğer gizem. Eğer gerçekten Güneş Sistemi’ne aitse, başlangıçta gaz devlerinin oluştuğu bölgede şekillenip daha sonra Jüpiter ya da Satürn gibi büyük gezegenlerin çekim etkisiyle dışa savrulmuş olabilir. Bir başka ihtimalse, Güneş'in çok erken dönemlerinde başka bir yıldız sisteminden kopup yakalanmış “serseri bir gezegen” olması.
Kaynakça https://www.techspot.com/news/107802-astronomers-spot-possible-planet-nine-data-spanning-23.html https://www.livescience.com/space/planets/astronomers-identify-first-good-candidate-for-controversial-planet-nine-deep-in-our-solar-system Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:

