Çok da uzun olmayan bir zaman önce, Hawaii'nin Arazi ve Doğal Kaynaklar Bölümü'nde program yöneticisi olan Brian Neilson, mercan resiflerini haritalandırmak için yalnızca iki yola sahipti: Dalgıçlar göndermek veya uydu görüntüleri toplamak. İkisi de mükemmel değildi. Dalgıçlar hangi mercanların sağlıklı, hangilerinin hasta olduğunu gösteren ayrıntılar üretebilirdi ancak bunlar yalnızca küçük bir alanı kapsayabiliyordu. Uydu görüntüleri daha geniş bir alanı gösterebilmekle beraber resifler hakkında bize çok az bilgi verebiliyordu.
2019'a gelindiğinde Neilson canlı mercanları, ölmekte olan veya ölü mercanlardan ayıran devasa ve ayrıntılı haritalar oluşturmak adına yeni bir spektroskopik görüntüleme sistemi için Arizona Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılarla birlikte çalıştı. Neilson'ın spektroskopik sistemi, daha önceden ormanların, resiflerin ve diğer bütün ekosistemin sağlığını ölçmek için kullanılan kızılötesi ve lazer görüntüleme teknolojileriyle donatılmış bir uçak olan Arizona Eyaleti'nin Küresel Havadan Gözlemleyicisi'ne eklendi.
Neilson bu yeni sistemden "Eyalet genelinde ne kadar mercan örtüsüne sahip olduğumuza bakabilmek ve daha sonra bunu okyanuslarımızı nasıl yönettiğimize bakmak için kullanabilmek bizim için kesinlikle oyunu yeni baştan kuran bir olay" diye bahsetti.
Bu yeni sistem özellikle okyanusların çok ısınması gibi anomali durumlarında mercanların durumunu izleyebilmek için ideal bir araç olarak kullanılabilir. Örneğin 2014/2015 zamanlarında olağandışı okyanus suyu ısınmasında Hawaii'nin bazı bölgelerinde mercanların %50'sinden fazlası ölmüştü. Bu hem okyanus hayatı için hem de kıyı ekosistemi için büyük tehdit oluşturabiliyor elbette. Bu anlamda okyanus kıyılarını haritalandırmak doğanın belirsizliğine karşı öngörülebilir bir hat sunabiliyor araştırmacılara.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:


ulan hiç mi herhangi bir rezervi olmaz bir ülkenin ya Yüzde 93’ü maden sahası olan il “TEMA Vakfı'nın 2019 yılından bu yana sürdürdüğü ruhsat haritası çalışmaları kapsamında, 29 ilde altın, gümüş, kömür ve bakır gibi IV. Grup maden ruhsatlarının yoğunluğu incelendi. 29 ilin yüzölçümünün ortalama %67'sinin bu madenlere ruhsatlandırılmış durumda. Gümüşhane'nin %93'ü, Kütahya'nın ise %92'si IV. Grup madencilik ruhsatlarıyla kaplanmış. Yaptığımız çalışmada sadece IV. Grup maden faaliyetlerine baktık. Bu oranlara kum, mermer, taş ocakları dahil değil.” https://gazeteoksijen.com/turkiye/1985den-beri-30-kez-degistirildi-en-tehlikeli-maden-kanunu-teklifi-tbmmde-gorusulecek-244899 Maden çıkartacağız diye, özellikle kömür, Memleketin 4 1 tarafı yıllardır talan edilmekte. İnsanlar üretimden ve yaşam alanlarından koparılmakta. Güncel durum: https://www.gazetepencere.com/gundem/ankarada-zeytinleri-icin-nobet-tutan-koyluler-aclik-grevi-karari-aldi-665635h
anasını satayım dünyadaki bütün rezervler bizim toprakları es geçmiş ulan hiç mi herhangi bir rezervi olmaz bir ülkenin ya