Ultraviyole ( UV ) olarak adlandırılan ışınların deri hücrelerinde çeşitli mutasyonlara sebebiyet verebildiği bilinmekle birlikte son yapılan çalışmalar UV ışınlarının etkilerine odaklandı. Koyu ten rengine sahip insanlarda UV ışınlarına bağlı hasarlar açık tenli insanlara oranla daha az görülüyor. Şimdi ise National Institute of Environmental Health Sciences araştırmacıları PLOS Genetics adlı bilimsel dergide yeni araştırma yayımladı.
Deri hücrelerimizde bulunan DNA'lar hem internal ( iç ) hem de eksternal ( dış ) kaynaklar sebebiyle çeşitli genomik etkilere maruz kalabiliyor ve bu durum sonucunda kanser patogenezi gelişebiliyor. Bahsi geçen etki kaynakları oldukça çeşitli olmakla birlikte araştırmacılar yaşları 25 ila 79 arasında değişen 21 adet zenci ve beyaz katılımcının deri hücrelerinden elde edilen genomik materyal üzerinde çalıştı.
Genetik
Yürütülen çalışmalar neticesinde araştırmacılar toplam genomik değişikliğin deneklerin yaşı ilerledikçe kümülatif ( yığılma ) bir biçimde arttığını ancak UV ışın hasarına bağlı genomik değişimlerin katılımcıların yaşıyla ilişkisiz olduğunu tespit etti. Ayrıca UV ışın maruziyetine bağlı genomik değişikliklerin oldukça yaygın olduğunu, söz edilen hasarın ışınlardan korunan ciltlerde dahi görülebileceğini ancak UV hasarına bağlı genomik değişikliklerin zenci bireylerde beyaz bireylere oranla daha az görüldüğünü belirtelim.
Araştırma ekibi zenci bireylerin derisinde yüksek miktarda bulunan melanin pigmenti sebebiyle UV ışınlarına bağlı etkilerden daha etkili bir biçimde korunduğunu öne sürmekle birlikte yeni araştırmanın farklı DNA hasarları sebebiyle deri hücrelerinde meydana gelen genomik değişikliklerle, deri hücrelerinde meydana gelen normal düzeydeki somatik genomik değişikler arasında; farklı ırklarla geniş yaş aralığını da dahil etmek üzere çeşitli parametrelerle ilişkisi açısından da veri ve araştırma bakımından oldukça güzel bir temel oluşturabileceğini ekleyelim yani diğer bir deyişle yeni araştırma gelecek araştırmaların ve çalışmaların önünü aralayabilecek gibi görünüyor.
Yeni araştırma Medical Xpress adlı dergide yayımlandı.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: