Anlık Bildirim

Güneş sistemine giren yıldızlararası cisim, meşhur Wow sinyalinin kaynağı olabilir

Temmuz ayında Güneş sistemine giren ve tuhaf bir yörüngede yol alan 3I/ATLAS adlı yıldızlararası cisim, 1977'den beri gizemi çözülemeyen meşhur Wow sinyalinin kaynağı olabilir.

Güneş sistemine giren yıldızlararası cisim, meşhur Wow sinyalinin kaynağı olabilir Tam Boyutta Gör
ABD'deki Big Ear Radyo Teleskobu'nda görevli gökbilimciler, 15 Ağustos 1977'de ilginç bir sinyal almaya başladılar. Uzayın derinliklerinden, Yay Takımyıldızı yönünden gelen bu güçlü sinyal, o güne kadar kaydettikleri hiçbir şeye benzemiyordu; Üstelik evrenin en yaygın elementi olan hidrojenin frekansıyla aynı frekanstaydı. Dünya dışı varlıkların, evrenin bu ortak frekansı üzerinden yayın yapıyor olabileceğini düşünen gökbilimciler, duydukları bu sinyal karşısında hayrete düştüler. Bu gökbilimcilerden biri olan Jerry Ehman, sinyalin çıktısının üzerine "Wow!" yazarak şaşkınlığını yazıya dökerken, yıllar sonra bile konuşulan bu meşhur sinyalin adını da vermiş oldu. Gizemi yıllardır çözülemeyen "Wow! sinyali"nin nereden gelmiş olabileceğini açıklayan farklı teoriler geliştirilmiş olsa da henüz herkesi ikna eden net bir cevaba ulaşılmış değil. Üstelik bu hafta ortaya atılan yeni bir iddia, tüm bu tartışmayı çok daha karmaşık bir hâle getirebilir.

Avi Loeb: Wow Sinyalinin Kaynağı 3I/ATLAS Olabilir

Wow sinyaline dair ortaya atılan bu yeni iddianın merkezinde, günümüzün Wow sinyali olarak tanımlayabileceğimiz 3I/ATLAS yer alıyor. İlk olarak Temmuz ayında gözlemlenen yıldızlararası bir cisim olan 3I/ATLAS, Güneş sistemimiz boyunca yol almaya devam ederken, yeni gizemler ve teoriler doğurmaya devam ediyor. Daha önce bu yıldızlararası cismin Güneş Sistemi dışından gelmiş bir uzay aracı olabileceğini iddia eden ünlü gökbilimci Avi Loeb, şimdi de bu cismin meşhur Wow sinyalinin kaynağı olabileceğini söylüyor.

Harvard Üniversitesi'nde görevli bir gökbilimci olan Avi Loeb, son derece tuhaf (neredeyse bilinçli olarak çizilmiş gibi görünen) bir yörüngede ilerleyen 3I/ATLAS'ın 1977'deki o meşhur sinyali göndermiş olabileceğini iddia ediyor. 3I/ATLAS'ın mevcut yörüngesini inceleyip bilgisayar simülasyonu ile yıllar önceki konumunu belirleyen Loeb, bu konumun Wow sinyalinin kaynağı ile uyuştuğunu açıklarken, bu düzeyde bir hizalanmanın tesadüfen gerçekleşme olasılığının yalnızca yüzde 0,6 olduğuna dikkat çekiyor.

Abi Loeb’un teorisine göre, Wow sinyalinin 600 astronomik birim (90 milyar km) uzaklıktan gönderilebilmiş olması için 3I/ATLAS’ın 0,5 ila 2 gigawatt gücünde bir enerji kaynağına sahip olması gerekir. Bu da kabaca Dünya’daki tipik bir nükleer reaktörün ürettiği güçle eşdeğer. Loeb, daha önce 3I/ATLAS'a yönelik bir başka teoride, bu cismin merkezinde bir nükleer enerji kaynağı olabileceğini öne sürmüştü. Bu yüzden, bu yeni teori Loeb'un önceki varsayımlarıyla da örtüşüyor.

Öne sürdüğü bu teorinin altını doldurmak için çok daha fazla veriye ihtiyacı olduğunu kabul eden Avi Loeb, bilim dünyasını bu konuda eylem almaya çağırıyor. Şimdiye dek hiçbir radyo teleskobun 3I/ATLAS hakkında doğrudan veri elde etmediğini vurgulayan Loeb, bu gök cisminin geliş yönüyle Wow sinyali arasında görülen tesadüfün, gözlemcileri harekete geçirmesi gerektiğini savunuyor. Loeb'a göre araştırmacılar, 3I/ATLAS’ın özellikle hidrojenin temel frekans hattında herhangi bir radyo yayını yapıp yapmadığını kontrol etmeliler.

Ünlü gökbilimciye göre bu tür bir ölçüm yapılabilmesi için Dünya’daki ve uzaydaki tüm teleskopların ortak bir çaba göstermesi gerekiyor. Böyle bir araştırma, yalnızca Wow sinyalinin gizemini çözmekle kalmayıp yıldızlararası cisimlerin doğası hakkında da çarpıcı ipuçları verebilir.

Avi Loeb'un 3I/ATLAS ile ilgili ortaya attığı iddiaların, bilim dünyasının büyük bölümü tarafından fazla uçuk bulunduğunu söylememiz lazım. Ancak kendisinin Harvard Üniversitesi'nden saygın bir profesör olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Ayrıca 3I/ATLAS'ın sıradan bir kuyruklu yıldız gibi davranmadığı da bir gerçek. Bu yüzden daha detaylı bir şekilde araştırılması önem taşıyor. Günün sonunda Loeb'un talep ettiği de bu olduğu için, bilim dünyasının kendisini haksız çıkarmak için dahi olsa bu isteğini yerine getirmesi izlenecek en doğru yol olabilir. Ne var ki şimdlik bu yönde bir efordan söz etmek mümkün değil.

Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin: DH App Gallery Uygulamasını İndir DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Sıcak Fırsatlar Forumunda Tıklananlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim