Sosyal ağları kullanarak pazar araştırması yapan Lab42 isimli bir kuruluş, 9 ile 16 Haziran tarihleri arasında, Amerikalı gençlerin cep telefonu kullanım alışkanlıklarına dair farklı bir çalışma yürütmüş. Lab42, sosyal ağlar aracılığıyla, 13 - 21 yaş arasında, 500 kişiden elde ettiği bilgileri bir araya getirerek sonuçlarını internette paylaştı. İşte yayınlanan o sonuçlar;
Genel olarak Amerikalıların %29'u cep telefonuyla konuşmayı, kalan %71'lik büyük bölümü ise mesajlaşmayı tercih ediyor. Bu durum da Amerika pazarına neden QWERTY klavyeli modellerin daha fazla sunulduğunu bizlere açıklıyor olabilir. Kim bilir?
İkinci aşamada 500 kişiye cep telefonlarıyla her gün ne kadar süre konuştukları sorusu yöneltilmiş. Kişilerin %34'ü 15 dakikadan kısa, %23'ü 15-30 dakika arası, %16'sı 30-45 dakika arası, %14'ü 45-60 dakika arası ve %13'ü de 60 dakikadan fazla olarak cevaplamış. Her gün 60 dakikadan fazla telefon konuşması yapanların toplam içindeki payı en düşük seviyede.
Üçüncü aşamada kişilere genel olarak ne hakkında mesajlaştıkları sorulmuş. Kişilerin %54'ü havadan sudan konularda (bir diğer adıyla geyik muhabbeti), %20'si arkadaşlarıyla yapacakları planlar hakkında, %3'ü son haberler hakkında, %2'si spor hakkında mesajlaşırken; kalanların %10'u dedikodu yapmayı, %7'si birbiriyle flört etmeyi ve %1'i ise diğer konularda mesajlaşmayı tercih ediyor.
Peki Amerikalı gençler ne kadar sıklıkta birbirlerine fotoğraf içerikli mesajlar gönderiyor?
Cevaplayanların %6'sı günde 3'ten fazla, %19'u günde 1 ile 3 arasında ve %51'i her ay bir kaç tane fotoğraflı mesaj göndermekteyken, %24'lük kesim asla fotoğraf içerikli mesaj göndermemeyi yeğlemiş.
Beşinci aşamada 500 kişiye ne zaman mesajlaşıyorsunuz soruyu sorulmuş. Kişilerin %28'i evdeyken, %18'i bilgisayar başındayken, %17'si arabada giderken, %14'ü sınıftayken, %11'i sofradayken, %10'u film esnasında ve kalan %2'si araba kullanırken (tehlikeli kesim) mesajlaşıyor.
Bir diğer aşamada ''Bir gün boyunca mesajlaşamasaydınız nasıl hissederdiniz?'' sorusu yöneltilmiş. Gelen cevap ise kısa ve net: ''Umursamazdım çünkü Facebook hesabım var.''
Peki Amerikalıların kaçta kaçı mesajlaşma esnasında kullanılan kısaltmalardan ne kadar haberdar?
IDK (I don't know - Bilmiyorum): %80
İlginizi Çekebilir

BFF (Best friends forever - Ebediyen en iyi arkadaş / arkadaşımsın): %73
NVM (Never mind - Boşver): %70
FYI (For your information - Bilginize): %65
ROTFL (Rolling on the floor laughing - Yerlerde yuvarlanarak gülüyorum): %58
143 (I love you - Seni seviyorum): %22
Bizde ise slm, nbr, aeo, as, sçs gibi kısaltmalar olduğunu hatırlatalım.
Cep telefonlarında en çok kullanılan uygulamaların başında oyunlar ve hemen sonrasında sosyal ağ uygulamaları (örn: Facebook) geliyor. Erkekler daha çok oyun oynarken, kızlar sosyal ağlarda daha fazla zaman harcıyor.
Dip not: Çalışmaya katkı sağlayanların %45'i günde 30 mesaj gönderiyor.
Peki siz hangisini tercih ediyorsunuz? Cep telefonuyla konuşmak mı? Yoksa mesajlaşmak mı?

http://blog.lab42.com/generation-text-teens-their-texting-habits Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Bizde de 49 oluyor o zaman ve çok saçma görünüyor.. :D
Demek ki ABD'de de içinden çıkılmayan sebeke içi & her yöne sms paketleri var ve iyi geceler demek için bile sms çekiliyor.. Sanıyorum ülkelerin büyük çoğunda gençler konuşmaktan çok sms'i kullanıyordur.. Çünkü operatörlere maliyeti az ve ucuz iletişim. Tek bir sms şebekeyi 1 sn meşgul ediyor.. sms'lerdeki arabağlantı ücretleri bilmiyorum ama sesli iletişime göre ucuz olduğu gerçek, operatörlerde dayıyorlar paketleri anlık mesajlaşma uygulamaları gibi mesaj trafiği oluyor. Dikkat edilirse fiyatlar çok değişmeden sms paketlerinin içerdiği sms sayısı hep arttı. Operatörler rekabet için sundukları sms sayısını boyuna arttırıyor. Burada kaliteyede gerek yok, (sesli iletişimde ses kalitesi, çekim gücü çok önemli) Paketlerdeki sms sayısı arttıkça trafik arttıyor sonra alt yapı yetmeyince smsler gecikiyor saçma bir hal alıyor..
Bir araştırma anketi ya da rubliği siz de hazırlayabilirsiniz aslında.
Bunun getirisi nedir bize?
Bununla ilgili bir haber yapılabilir ve Türk pazarı için veri elde edilebilir vs.
edit: talk to you later demekmiş