Aslına bakılırsa riskli grupta bulunan nükleer enerji için duyulan korkular pekte yersiz sayılmaz. Zira 1979 yılında Three Mile Island-ABD'de yaşandığına inanılan patlama ile santral reaktöründe meydana gelen kısmi erime ve 2011 yılında Japonya’daki Fukuşima Daiçi reaktöründe meydana gelen sızıntının bu korkuları destekler nitelikte olduğunu söylemek mümkün.
Söz konusu kazaların kaynağında ise ticari reaktörlerde uzun süredir kullanılmakta zirkonyum alaşımlı silindir çubuklar olduğunu hatırlatmamız lazım.
Nükleer reaktörler en basit tanımla, fisyon sonucu oluşan nötronların suya batırılmış zirkonyum çubuklar arasında geçiş yaparak ısı ortaya çıkarması prensibiyle işliyor. Böyle bir ortamda karşı karşıya kalınabilecek sorunlardan birinin de aşırı ısınan zirkonyumun suyla reaksiyona girmesi sonucu yanıcı olan hidrojen gazının ortaya çıkması olduğu ifade edilmiş.
Kaza riskini artıran bu olayın önüne geçilmesi adına, nükleer enerji üzerinde uzmanlaşmış şirket ve ülkeler ise alternatif arayışına girmiş görünüyorlar. Bu kapsamda Westinghouse ve Framatome gibi şirketlerin kaza riski düşük yakıtlar üzerinde çalıştığı belirtilmiş. Zirkonyum plakaların farklı bir maddeyle kaplanması ve zirkonyum hatta uranyumdioksit yerine başka elementlerin kullanılması seçeneklerinin de masaya yatırıldığı senaryoların, mevcut santrallere minimum ek maliyet yükü getireceği düşünülüyor.
Rusya ve Çin nükleerden vazgeçmiyor
Rusya ve Çin gibi nükleer enerjiden vazgeçmek istemeyen ülkeler ile söz konusu şirketlerin “dördüncü nesil” modeller üzerinde çalıştığı da bilinen bir gerçek. Özellikle ısının hidrojen ortaya çıkmadan önce transferi kapsamında farklı alternatifler üzerinde çalışmalar yürütüldüğü belirtiliyor. Bu yönde yapılan deneylerde soğutucu olarak su yerine sıvı sodyum ve erimiş tuz kullanıldığı bilgisi paylaşılmış. Çin’in ise yakın zamanda helyumla soğutulan bir reaktör denemesi yapacağı belirtiliyor.
Bahsi geçen yöntemlerin başarılı olması halinde nükleer enerjinin doğal gaz, güneş ve rüzgâr enerjisi gibi daha ucuz alternatifler arasında kendine maliyet etkin bir alan yaratabileceği belirtiliyor. Bu durumda da nükleer enerjinin eski günlerine dönebileceği vurgulanmış.
Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi lütfen bizimle paylaşın.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
8168 kez okundu.
17 kişi, toplam 18 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
nükleer enerji, nükleer reaktörler ve