
Bu hamle, Meta’nın yapay zeka altyapısına sürdürülebilir kaynaklardan güç sağlama hedefinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Şirket yaptığı açıklamada, veri merkezlerinin enerji ihtiyacını yüzde 100 yenilenebilir ve temiz kaynaklarla karşılama vizyonunu yineledi ve nükleer enerjinin güvenilir ve sürekli elektrik üretimi konusundaki rolünü vurguladı.
Nükleer santral kapanmanın eşiğindeydi
Meta'nın anlaşması, yeni bir nükleer santral inşa etmek yerine mevcut bir tesisin operasyonel ömrünü uzatmayı amaçlıyor. Clinton Temiz Enerji Merkezi’nin uzun vadede çalışmaya devam etmesini güvence altına alan bu anlaşma, aynı zamanda bölgede 1.000’den fazla kişinin istihdamını da koruyacak. Nükleer enerji santralinin aynı zamanda 2017’den bu yana kapanma tehdidi altında olduğuna da dikkat çekildi. Meta’nın desteğiyle faaliyetlerine devam edecek Clinton santrali, yaklaşık 800 bin haneye yetecek kadar elektrik üretme kapasitesine sahip.
Meta, ayrıca enerji şebekesini 30 megawatt daha artırma taahhüdünde bulundu. Anlaşmanın mali boyutuna dair detaylar ise kamuoyuyla paylaşılmadı.
Meta, nükleer enerjiye yönelme konusunda rakipleri Google ve Microsoft’un gerisindeydi. Bu iki teknoloji devi, halihazırda büyük miktarlarda nükleer kapasite satın alarak veri merkezlerini güçlendiriyor. Bununla birlikte Meta, 2030’ların başına kadar ABD’deki veri merkezlerine 1 ila 4 gigawatt arasında nükleer enerji entegre etmeyi hedefliyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:


20 sene önce yerli ve milli tüfek bile üretemeyen ülkeden bugün dünyanın konuştuğu savunma sanayi projelerini gerçekleştiren ülkeye. Hamdolsun.