Cannes Film Festivali organizatörleri ve Netflix arasında aylardır devam eden anlaşmazlık yeni bir boyut kazandı. Cannes Film Festivali organizatörlerinin koyduğu yeni kurallar sonrası nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olan Netflix, festivalden çekilme kararı aldı. Variety'e konuşan Netflix CEO'su Ted Sarandos; filmlerinin bu yıl Cannes Film Festivali'nde yer almayacağını açıkladı.
Netflix ve Cannes arasındaki anlaşmazlık geçtiğimiz yılki festivalin ardından başladı. Netflix'in yayın stratejisi gereği sinemalarda gösterilmeyip doğrudan dijital platformda yayınlanan filmlerinin festivalde yer alması ve Altın Palmiye için yarışması, Fransa'daki sinema camiasından tepki topladı.
İlginizi Çekebilir

Ülkedeki sinema sahiplerinin yürüttüğü lobi çalışması, Cannes'ın sanat yönetmeni olan Thierry Fremaux'nun Fransız yasalarındaki bir maddeyi öne sürerek Netflix filmlerinin festival programından çıkarılmasını istemesiyle sonuçlandı. Filmlerin Cannes Film Festivali'nde yarışabilmesi için dijital platformlarda yayınlanmadan önce belli bir süre sinemalarda gösterilmesini gerektiren bu yasanın ön plana çıkarılması, Cannes Film Festivali organizatörlerinin Netflix filmlerini uluslararası yarışmadan çıkarmasıyla sonuçlandı.
Cannes organizatörlerinin kısa bir süre önce aldığı bu karar Netflix filmlerinin Altın Palmiye için yarışmasını engellemiş olsa da filmlerin festival programında yer almasının önünde herhangi bir engel bulunmuyordu. Yani Alfonso Cuaron’un yeni filmi Roma ve Paul Greengrass’ın yeni filmi Norway gibi Netflix filmleri Altın Palmiye için yarışamasa da festival programında yer alabilecekti.
Bu yeni kuralın Netflix'e özel olduğunu ve Cannes sanat yönetmeni Thierry Fremaux'nun açıklamasında bunu açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Netflix CEO'su, bu tavır sonrasında filmlerini festivalde göstermenin anlamsız olacağını ifade etti.
http://variety.com/2018/film/news/netflix-cannes-rule-change-ted-sarandos-interview-exclusive-1202750473/ Yorum Yaz Paylaş Tweetle Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Sanat ve kültür zararlıdır, sanatçı ve bilim adamı desteklenmemelidir gibi banaz görüşlerden dolayı değil.
Hakedenlerin hakkının yenmesinden dolayı ve sanattan bağımsız belli amaçlara hizmet ettikleri için. Örneklerle:
- Nazilerin yahudi soykırımı filmlerine gına getirtecek kadar aynı konu işlenmesine rağmen, sayısız film - sanat - edebiyat ödülü verilmesi,
- Sürekli İngiliz tarihi işlenmesi, döneme göre ABD müttefiklerini öven karşıtlarını haksız eleştiren filmler yapılması 300 Spartalı gibi
- Belirli ülkelerin sürekli torpilli olması,(genelde yarışma yapan ve sözü geçenler)
- 1974'de Kıbrıs Barış harekatından sonra Semiha Yankı'nın "Seninle Bir Dakika"' sının 1975'de sonuncu olması,
- Orhan Pamuk'un resmen Türkler Ermeni soykırımı yapmıştır dedikten sonra Nobel Edebiyat Ödülü alması,
... o kadar çok ki...
Ne zaman eğer hak ediyorlarsa: İsrail'in Filistin'de yaptıklarını anlatan bir İran film 8 oscar alır, eurovision'da YunanistanLAR, Rum kesimLERİNE 0 puanlar verir, Kuzey Korelere Nobel barış ödülleri gider, ABD yapımı Rusya ve Çin'in pozitifliğine vurgu yapan aksiyon filmleri, güzelliklerini anlatan belgesel filmler vizyonları kasıp kavurur, ha işte o zaman bu ödüllerin bir anlamı olur.
- Kaliteli filmleri ABD yapıyor, ve tabii ki de kendi tarihini ön plana çıkaracak.
Ve evet bazen haksızlıklar oluyor. Ama ABD neden Rusya'yı öven film yapsın ki? O zaman Ruslar ABD'yi öven filmler de yapsın. Diktatörlük olan Kuzey Kore'ye nasıl barış ödülü verilsin? K.Kore'deki manyak hâlâ füze fırlatmak kafasında.