LED Tabelalar
Proje her ilde Trafik Yönetim Merkezleri kurulmasını hedefliyor. Yollardaki kameralar ve sensörler ile toplanacak bilgi bu merkezlere aktarılacak. Bu merkezler, bilgilerin işlenmesi ve çeşitli durumlarda karar alınması yönünde bir mekanizma olarak işleyecek. Olası riskler, güzergah üzerindeki dijital tabelalara yansıtılarak sürücülerin bilgilendirilmesi sağlanacak.

Trafik Uygulamaları Geliştirilecek
Trafik verileri ulusal bir alt yapıda toplanacak. MOBESE ve TEDES sistemleri üzerinden gelen veriler ile mobil uygulamalardan toplanan bilgiler ile trafik bilgisi, yol uyarıları, güzergahtaki hava durum verileri gibi bilgiler anlık olarak uygulamalar üzerinden kullanıcılarla paylaşılacak.
Araçlara Kara Kutu
Araçlara uçaklardaki kara kutuya benzer bir yapının takılması zorunlu hale getirilecek. Bu sayede olası kazalara daha hızlı müdahale edilebilecek. Bu kara kutunun muhtemelen yeni alınacak araçlarda çeşitli güvenlik teknolojileri ile donatılması bir zorunluluk haline getirilecek.
Toplu Taşımada Akıllı Kart Sistemi
Her belediyenin kendi kart sistemini kullanarak toplu taşıma hizmeti sunmasının da önüne geçilecek. Ulusal tek bir ödeme sistemi ile gidilen her şehirde toplu taşıma hizmetinden aynı kart aracılığı ile faydalanılabilecek. Bu sayede İstanbul’da kullandığınız karttan Antalya’ya tatile gittiğinizde de faydalanabileceksiniz.
Akıllı Trafik Lambaları
Bazı şehirlerde sınırlı bölgelerde uygulanmaya zaten başlanan akıllı kavşaklar ve sinyalizasyon teknolojileri ülke genelinde yaygınlaştırılmaya çalışılacak. Işıklar, trafiğin yoğunluğuna göre frekansları otomatik ayarlayacak ve yönetimi kolaylaştıracak.
Yorum Yaz Paylaş Tweetle Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Motor ucubeye benziyor futuristik tasarım yapacağım diye daha da kötü yapmışlar
Ek olarak İstanbul'un nüfusu Türkiye ekonomisine sekte vurmaya da başladı. Verim düşüyor. Maliyetler artıyor. Hepsi cücük kadar bir coğrafyaya dıgıldığınız için oluyor.
Eşim İstanbullu benim. Gerçek İstanbullu. Göçlerden bunalıp, "buralarda artık yaşanmaz" deyip Ankara'ya geçmişler. İstanbullu yaşamıyor İstanbul'da. Bence siz de kasmayın...
Şaka bir yana, İstanbul'un nüfus sorununa uzun vade planlama ile çözüm lazım. Yoksa İstanbul nüfusunun sebep olduğu rant ve onun sebep olduğu hayat pahalılığı ve verim düşüklüğü (işten çık, eve 1 saatte git mallığı), ülke genelinde maliyetlerin artmasına ve rekabet gücümüzün düşmeye devam etmesine sebep olacak. Bu mallığa bir son vermek, hem İstanbul gibi bir dünya incisi şehri korumak, hem bu ülkenin geleceği için nüfusu coğrafyaya yaymak lazım.
En güzel örneği Almanya'dır. Yüzölçümü de yakındır, nüfusu da yakındır, 91 milyondu en son. En büyük şehri Berlin, 5 milyon nüfusa sahiptir. Gelire göre hayat pahalılığın çok yüksek olmadığı bir ülkedir Almanya. Çözüm nüfusu coğrafyaya yaymaktır.
----------------
Özet: İstanbul'a geç kalınmış bu oyuncakların gelmesi iyi olmuş. Ancak havadan monorail de geçirseniz, yerden yürüyen uçak da götürseniz İstanbul'un derdi bitmez. O nüfus ve o eğitim seviyesi ile İstanbul'da hayat hiç bir zaman kolaylaşmaz. Zamanla İstanbul'un güzelliklerine zarar vere vere de, bütün güzelliğini de yiyip bitirebiliriz. Bu da mümkün. Haşere gibiyiz zira. Taciz etmediğimiz koruluk kalmadı... "Ağaç mı lan şu? Pıh! Hemen AVM..."
Yerinde istihdam modelleri kurmak lazım. İstanbul'un nüfusunu azaltmadan İstanbul'a nefes yok. Bunu unutmayın. Boşa umutlanmayın. Sorunu bilin. Sorunun 13.5 milyonda birinin kendiniz olduğunu da bilin.
----------------
Güzel şeyler de oluyor... Bir sigorta firmasını bir yabancı sermaye satın aldı. Alır almaz, inceleme yapmışlar, genel merkez binası kira. Ödedikleri kira ana iş konusu karlarının %25'i kadar!? Anında firma genel merkezini İzmir'e taşımışlar, çalışanlara İzmir'e gelir misin denmiş, çoğu gelmemiş. Gelmeyene tazminatını öde, yallah... İzmir'e taşınınca yarı yarıya daha az kira, %30 daha düşük maaşla adam çalıştıracaklar zira. Tazminata ödedikleri parayı 1.5 yılda çıkarırlar... Bak, temiz... Hiç anlamıyorum zaten, koca banka genel müdürlüğü neden İstanbul'da? O gökdelen dolusu adamın kaçı stratejik? Böl genel merkezi ikiye. Stratejik kesimi tık bir şık binanın içine, "finans merkezi İstanbul" imajın yürüsün. İdari memur olan kalan 3000 genel müdürlük personelin Ankara'da olsun, İzmir'de olsun, ne bileyim Bursa olsun, Samsun olsun, kalifiye ve ucuz iş gücü bulunabilecek, kiranın daha makul olduğu şehirde olsun... Bana büyük mallık gibi geliyor İstanbul'da genel merkez muhabbeti... İstanbul'da 5000'e çalışan adamın yerine, Ankara'da aynı kalifikasyonda adamı 3000'e çalıştırırsın, herif bir de duacın olur, çok daha az iş değiştirme olur. Çünkü imkan az. İstanbul'da turnover da çok yüksek. Herkes sürekli iş değiştiriyor. Bu da bir maliyet şirketler için... Neyse, sonuçta İstanbul'un nüfusuna garezim var.
Düşen verim, artan maliyetler zaten benim dediğim şeylerin yavaş yavaş gerçekleşmesine sebep olacak. Ama bunun kendiliğinden olmasını beklemek yerine, geri göçün kontrollü olmasını, göçülecek şehirlerin düzgün planlamasını falan sağlamak lazım. İstanbul'daki yoğunluk azaldığında İstanbul'u toplamak daha kolay olur... O gün gelene kadar, kaderinize razı gelin. Problemin 13.5 milyonda birinin de siz olduğunuzu unutmayın.