Denizüstü rüzgâr çiftlikleri, küresel ihtiyaçtan fazla elektrik üretme potansiyeline sahip

Tam Boyutta Gör

Kuruluşun dünyanın kıyı kesimleri kapsamında yaptığı çalışmalara dayandırdığı rapor, sadece rüzgârlı ve sığ sulara sahip bölgelere kurulacak çiftliklerin bile dünyanın ihtiyaç duyduğu enerjiden fazlasını üretebileceğini ortaya koydu.

UEA’nın yapmış olduğu analizde; kıyıdan en fazla 60 km mesafede bulunan ve su derinliği 60 metreyi geçmeyen uygun nitelikteki bölgelerin tümüne söz konusu çiftlikler kurulsa buradan elde edilecek enerjinin yıllık 36.000 terawatt saat olacağı belirtilmiş. Bu rakam küresel ölçekte halihazırda ihtiyaç duyulan 23.000 terawatt saat değerle karşılaştırıldığında neredeyse iki kata yakın bir fazlalık olarak karşımıza çıkıyor.

Mevcut haliyle küresel enerji üretiminin sadece %0.3’lük dilimini karşılayan rüzgâr enerjisi, UEA’nın yöneticisi Dr Fatih Birol’a göre devasa bir potansiyel barındırıyor. Önümüzdeki 20 yıla damgasını vurması beklenen endüstrinin bu süre zarfında 15 kat büyüyerek 1 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşması bekleniyor. Tahminler, denizüstü rüzgâr enerjisinin bir sonraki büyük enerji devrimi olabileceği yönünde şekilleniyor.

Denizüstü rüzgâr enerjisinin bu derece verimli hale gelmesinde başlıca iki faktör rol oynuyor. Bunlardan ilki hızla düşen üretim maliyetleri ve bu alandaki teknolojik yenilikler olarak gösterilmiş. Gelişmelere bağlı olarak Eiffel Kulesi yüksekliğinde yüzer tirbünler inşa edilebildiğini belirten araştırmacılar, bu sayede rüzgârın daha kuvvetli olduğu kıyıdan uzak bölgelere de ulaşılabildiğinin altını çizmiş. Bu sayede 2040 yılına gelindiğinde yeni nesil tirbünlerin küresel enerji ihtiyacının 11 kat fazlasını üretebileceği ifade edilmiş.

Ülke ve bölgelere de yer veren rapor; 2040’a kadar denizüstü rüzgâr Avrupa’da 180 gigawatt, Çin’de ise 170 gigawatt seviyelerine çıkabileceği tahmininde bulunuyor.

Hidrojen üretiminde de kullanılabilir

Dr Fatih Birol, denizüstü rüzgâr çiftlikleri aracılığıyla üretilen elektriğin tek faydasının “temiz enerji alternatifi” olmadığı söylemiş. Tecrübeli yönetici bu konuda yapmış olduğu açıklamada, “denizüstü rüzgâr enerjisi hidrojen üretimine de bir fırsat sunabilir. Bu sayede üretilecek hidrojenin ısıtma maksatlı ve ağır sanayide kullanılma imkânı bulunuyor. Normalde çok fazla elektriğe ihtiyaç duyan sudaki hidrojenin ayrıştırma işlemi, denizüstü rüzgâr enerjisinin bol ve ucuz olması sebebiyle maliyet etkin olarak gerçekleştirilebilir.” İfadelerini kullanmış.

Bu alanda Türkiye’de de girişimler yapıldığı biliniyor ancak ülkemizde henüz bir denizüstü rüzgâr enerjisi santrali (RES) veya çiftliği bulunmuyor.

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: