Anlık Bildirim

İnsanın evrim yolculuğu-2: Neydik, ne olduk?

İkinci yazımızda insanlık tarihini temel düzeyde konu ediyoruz: Alet yapmaya başlayan Habilisler, ateşle pişirmeyi keşfedenler, kaslı ve iri beyinli Neandertaller, "Hobbit"ler ve dahası...
Bir önceki yazıda, insan cinsinin henüz tarih sahnesinde olmadığı dönemleri ele almıştık. İnsanın, insan olmayan ata ve akrabalarına kısaca göz atmıştık. Bu yazıda ise bir Australopithecus üyesinden evrimleştiği düşünülen Homo (insan) cinsini irdeleyeceğiz. Hatırlamak gerekirse, iki ayağı üzerinde yürüyen ve alet yapıp kullanabilen primatlara insan diyorduk. Bu tanıma uyan en eski insanlar, şu anki bulgulara göre yaklaşık 3,3 milyon yıl önce Afrika'da yaşamıştı. Bunu, bölgedeki taş alet kalıntılarından öğreniyorduk ama bir fosil buluntusu olmadığı için bu aletleri hangi türün yaptığı hakkında henüz bilgi sahibi değildik.
KNM-ER 1813 kodlu kafatası buluntusu. Yaklaşık 1,9 milyon yıllık bir Homo habilis'e ait (Görsel: Human Origins).
Hem fosilleri bulunan hem de yaptığı aletler bilinen en eski insan türünün bilimsel adı Homo habilis. Keşfedilen fosilleri, günümüzden yaklaşık 2,4-1,4 milyon yıl öncesine tarihlendiriliyor. Artık kollar bacaklardan daha uzun değil. Beyinde bulunan ve konuşmayla ilişkilendirilen Broca Alanı'nın izlerini, fosillerden incelemek mümkün. Bu alan, henüz günümüz insanınınki gibi değil. Alet yapımı başladı! Taşlar yontuluyor ve bir ya da iki kenarı keskin aletler oluşturulabiliyor. Bu teknolojiye Oldowan adı veriliyor. Yapılan aletlerle et kemikten sıyrılabilir, bitkisel gıdalar kesilebilir veya kemik kırılıp içindeki ilik yenilebilir. Aletlerin işlevi, görece büyük hayvanları avlamak için yeterli değil. Bu yüzden genellikle ufak canlıları avlayabiliyorlar. Çoğunlukla leşçil ve toplayıcılar. Beyinleri Australopithecuslardan daha büyük.

Ateşin keşfiyle şekillenen evrim 

Bir süre sonra ateşi kontrol altına almayı başarıyoruz ve yiyeceklerimizi pişiriyoruz. Sindirim sistemimiz de bu yeni duruma uyum sağlıyor. Ayrıca çenemiz küçülmeye başlıyor, çiğneme kaslarımız zayıflıyor. Artık Homo erectus'uz. Bıraktığımız fosil kalıntıları yaklaşık 1,9 milyon yıldan 140 bin yıla kadar geliyor. Afrika'dan çıkıp Asya ve Avrupa'ya yayılıyoruz. Türkiye'de de varız, Çin'de de. Afrika'da kalan üyelerimize Homo ergaster adı verilmiş. Bir süre Homo habilisler gibi Oldowan alet teknolojisini devam ettirsek de sonradan Aşölyen'e geçiyoruz. Bu işte biraz daha ustayız. Yaptığımız aletler daha ince çalışılmış ve avlanmak için daha kullanışlı. Onlara el baltası da deniliyor. Artık avcı olarak biliniyoruz ve etler diyetimizde önemli bir yer tutuyor. Pişmiş etten sağladığımız protein, başta beynimize olmak üzere bizlere fayda sağlıyor. Beynimiz büyümeye ve boyumuz uzamaya devam ediyor.

Neandertaller ve bizimle olan ilişkileri

İnsanın evrim yolculuğu-2: Neydik, ne olduk? Tam Boyutta Gör

Bir Neandertal canlandırması (Görsel: Aktüel Arkeoloji)
Nesli tükenen insan türlerinden bir diğeri Neandertal kuzenlerimiz. Onlar soğuk iklim koşullarına uyarlanmalarıyla biliniyorlar. Avrupa ve Asya'da yaşamışlar. Bugünkü Almanya, Fransa, Rusya, Irak, İsrail yaşadıkları yerlerden bazıları. Fosil kalıntılarına göre, yaklaşık 400 bin yıl öncesinden 40 bin yıl öncesine kadar nesilleri devam etmiş. Birden fazla alet teknolojisini kullanmışlar. Mızraklaryapmışlar. Erectuslar gibi ateşi kontrol etmiş ve yiyeceklerini pişirmişler. Pek çok memeli hayvanı avlayabilmişler. Bunlar arasında mamutlar da var. Neandertal insanları, mamutları uçurumlara doğru kovalamış ve onların düşüp ölmelerine yol açmış. Daha sonra da etlerini kesip pişirerek yemişler. Henüz bir Erectusveya Habilis'ten DNA elde edemesek de Neandertal genleri üzerinde çalışma fırsatımız oldu. Çünkü onlar hem nispeten soğuk yerlerde yaşadılar hem de tarih olarak günümüze yakın bir zamana kadar var olabildiler. Böylece kalıntılar üzerinden DNA elde etme şansımız olmuştu. Bu genetik çalışmalar, insanların Neandertallerle çiftleştiğini ve yeni yavrular meydana getirebildiğini ortaya koydu. Fakat muhtemelen sadece H. sapiens erkeğiyle Neandertal dişisi verimli döller verebilen yavrular oluşturabilmişti. Geniş yapılı ve kaslı Neandertaller'in boyu, modern insandan daha kısaydı. Dil ve konuşma yeteneklerinin düzeyinden emin değiliz ama bu alandaki bazı çalışmalar, bizim düzeyimizde olmadığını gösteriyor. Mağaralara el izlerini bırakan Neandertaller'de, yaralı ve hasta bakımı gibi, bireyler arasında yardımlaşma davranışları da görülüyordu. Ayrıca ortalama beyin büyüklüğü, yaklaşık 1500 cc ile bizden daha büyük olan tek insan türü Neandertallerdi.

Hobbitleri tanıyalım 

İnsanın evrim yolculuğu-2: Neydik, ne olduk? Tam Boyutta Gör
 
Hobbit solda, biz sağda (Görsel: National Geographic)
Şimdi de cüce akrabalarımıza gelelim! Homo floresiensis tür adına sahip Hobbit lakaplı bu insanlar, Endonezya'nın Flores (Java) Adası'nda yaşadılar. Boyları 1 metre civarındaydı. Beyin büyüklükleri ise yaklaşık olarak bir Australopithecus afarensis bireyindeki kadardı. Fakat bu, onların ateşi kullanmalarına veya alet yapmalarına engel olmamıştı. Flores Adası'nın iklimi, belli ki canlıların evrimini ufak boyutlu olmaları yönünde şekillendirmiş. Adada fosilleri ele geçen fil gibi hayvanların da cüce denilecek boyutlarda olması bunun bir göstergesi. Hobbitler, bahsi geçen adada, günümüzden önce 100 bin-50 bin yıl aralığında yaşamışlar. Yeni buluntular diğer türlerde de olacağı gibi, Hobbitlerin yaşam aralığını güncelleyebilir.
 
Gelgelelim Homo sapiens'e, yani "modern biz"e. Antik DNA çalışmaları gösteriyor ki günümüz insanının kökeni 450 bin yıl kadar geriye gidebilir. Bulunabilmiş en eski tarihli fosil ise yaklaşık 300 bin yıllık ve Fas'ta ele geçti. Bizler mağaralara resimler yapan, taşın yanı sıra kemiği de alet niyetine kullanan bir türüz. Farklı zamanlarda ve bölgelerde dilgiler, bıçaklar, kazıyıcılar, çeşitli uçlar, iğneler,... üretmişiz. Neandertal ve Erectuslar gibi avladığımız hayvanların etlerini pişirmişiz. Bitki lifleri ve hayvan postlarından kıyafetler elde etmişiz. Ölülerimizi zaman zaman toplu halde gömmüşüz. Bazen onların günlük hayattaki eşyalarını da mezarlara koymuşuz. Kolye ve boncuk benzeri takılar kullanarak süslenmişiz. Takılar, güzel görünmenin yanı sıra, aile içindeki statümüzü ortaya koymak için de kullanışlı olmuş. Yaklaşık 12 bin yıl öncesinde, iklimdeki yumuşamayla birlikte, tarım yapmaya başlamış ve yerleşik yaşama geçmişiz. Bu dönem Neolitik olarak biliniyor...
Oldukça temel hatlarıyla ele aldığımız, "insanın evrim yolculuğu" yazımızı burada noktalıyoruz. Konu ilginizi çekiyorsa, detaylı okumalar yapmanız, insanlık tarihi hakkında daha ilginç bilgiler edinmenizi sağlayacaktır. Günümüzde bu konuda Türkçe kaynaklar da mevcut. Çeşitli özgün veya çeviri kitaplar (Modern İnsanın Kökeni, İnsan Vücudunun Öyküsü Sağlık, Hastalık ve Evrim gibi) ve makaleler size yardımcı olabilir.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Önceki Haftalar
Tüm Zamanların En İyi Yorumcuları
ANLIK GÖRÜNTÜLEMELER
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü

GENEL İSTATİSTİKLER
8827 kez okundu.
50 kişi, toplam 70 yorum yazdı.

HABERİN ETİKETLERİ
evrim, antropoloji ve
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Sıcak Fırsatlar Forumunda Tıklananlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim