Anlık Bildirim

Teknolojik gelişmelerin her zaman içinde bulunduğu kültüre ve sosyal yapıya paralel olarak ilerlemediği aşikâr. Bazen ''zamanının ötesinde'' fikirlere sahip dahiler, teknolojinin seyrini tamamen değiştirebiliyor. Tıpkı geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Robert Taylor gibi. İnternetin mucitlerinden olan Taylor, 3 farklı istasyon kurmak yerine modern internetin de temelini oluşturan birbiri ile bağlantılı olarak tek bir bilgisayar ağı kurmayı önermişti. Taylor'ın bu düşüncesi etrafındaki kişiler tarafından gülünç olarak karşılansa da düşüncesine uygun olarak Arpanet'i geliştiren Taylor günümüzdeki internetin temelini atmıştı.


 

Taylor, zamanının ötesindeki fikri ile büyük bir devrimin ilk kıvılcımını çaksa da ne yazık ki bu tip fikirler her zaman mutlu sona ulaşamıyor. Bugün adını sadece bir avuç insanın hatırladığı General Magic isimli şirket; yanlış zamanda doğru yerde bulunan vizyoner bir ekibin, döneminin çok ötesinde olan bir fikri hayata geçiremeyişinin belki de en büyük örneği. Apple'da 10 yıl boyunca CEO koltuğunda oturan John Sculley'in ''Silikon Vadisi'nden çıkan ancak hiç kimsenin duymadığı en önemli şirket'' olarak değerlendirdiği General Magic'e yakından bakalım.


Yetenekli isimler akıllı telefon hayali için bir araya geldi 

1984 yılında Apple'ın Macintosh'ı piyasaya sürmesinden sadece bir yıl sonra şirket içinde yaşanan bir tartışmanın ardından dönemin Apple CEO'su John Sculley'in Steve Jobs'ı kovması, şirkette ''Kişisel bilgisayardan sonra ne yapılabilir?'' sorusunun yayılmasına neden oldu. Bu soruya yanıt arayan yetenekli mühendis Marc Porat, akıllı telefon konsepti ile John Sculley'in karşısına çıktı ve bu konsepti hayata geçirecek bir takım kurulması için CEO'yu ikna etti. Bu çabaların sonucunda 1990 yılında bir dizi yetenekli isim Apple'dan ayrılarak General Magic şirketini kurdu.


Marc Porat'ın şirketi kurma sürecindeki en büyük destekçisi, 10 yıl sonra Apple'ın iPod ekibinin başına geçecek ve iPod'un arkasındaki en önemli isim olarak anılacak olan Tony Fadell'den başkası değildi. Macintosh'ı geliştiren ekipte yer alan ve yazılım dahileri olarak nitelendirilen Bill Atkinson ve Andy Hertzfeld gibi isimlerin yer aldığı General Magic ekibinde bugün çok farklı bir girişimle adını tekrar andığımız Andy Rubin ve Google'da yıllarca başkan yardımcılığı rolünü üstlenen Megan Smith de yer alıyordu. Kısacası muhteşem bir ekip, henüz tuğla boyutundaki cep telefonlarının bile yaygınlaşmadığı bir dönemde akıllı telefon hayalini gerçeğe dönüştürmek için bir araya gelmişti.


''Cebe sığacak boyutta bir bilgisayar'' düşüncesiyle yola çıkan ekip, temel işlevi; bireylerin mesaj almasını, arkadaşlarıyla iletişime geçmesini, hava durumunu öğrenmesini ve fotoğraf çekmesini mümkün kılmak olan bir cihaz yani akıllı telefon geliştirmek için harekete geçti. Telefonun fiziksel görünüşü tasarlamakla işe başlayan ekip, avuç içine sığan ve aslında bundan 10 yıl önce piyasaya sürülen telefonlardan çok da farklı olmayan bir tasarım anlayışını uyguladı. 


Tatmin edici tasarım ve işlevsellik

Marc Porat'ın telefondan beklentisi aslında ekibin tasarım anlayışının ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyuyor. Üzerinde çalışılan telefon için ''Güzel olmalı, güzel bir mücevher parçasının getirdiği kişisel tatmini sunmalı.'' ifadesini kullanan Porat, “Kullandıktan sonra, onsuz yaşayamayacaksın, sadece başka bir telefon değil, başka bir şey olmalı.” ifadesiyle de işlevsel ve benzersiz bir ürün ortaya koymak için ne kadar kararlı olduğunu gösteriyordu.


Porat'ın liderliğinde hareket eden General Magic ekibi, taşınabilir bir tasarıma ek olarak uzun yıllar göremeyeceğimiz dokunmatik ekran teknolojisini de telefona entegre etmişti. Ayrıca telefonda  e-posta, telefon görüşmeleri ve takvim için ifadeler ve emojiler de yer alıyordu. Yazılım tarafında da başarılı işlere imza atan ekip, telefonda kullanılmak üzere; farklı görevleri tamamlamak için kullanıcının farklı "odalara" yönlendirildiği Magic Cap isimli bir işletim sistemi de geliştirmişti.


Bütün bu çalışmalar teknoloji dünyasında heyecan yaratırken tabiri caizse dev şirketler General Magic'in kapısında kuyruk oluşturuyordu. Sony, Motorola, AT&T, Philips, Matsushita, British Telecom gibi iletişim dünyasında dönemin önde gelen pek çok şirketi General Magic ile iş birliği anlaşmaları imzalıyor veya şirkete yatırım yapıyordu. Şirket o kadar popüler hale gelmişti ki henüz bir ürün üretmeden halka arz edilmiş ve şirket hisseleri borsada işlem görmeye başlamıştı. 1994 yılında, yani Apple'ın ilk iPhone tanıtmasından 13 yıl önce ekibin hayali artık gerçek bir ürüne dönmüştü: Pocket Crystal isimli akıllı telefon artık kullanıma hazırdı. 

* Yazımızın ikinci bölümünde destansı bir heyecan ile başlayan süreç sonundaki çöküşe değineceğiz. 
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Önceki Haftalar
Tüm Zamanların En İyi Yorumcuları
ANLIK GÖRÜNTÜLEMELER
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü

GENEL İSTATİSTİKLER
6106 kez okundu.
13 kişi, toplam 13 yorum yazdı.

HABERİN ETİKETLERİ
teknoloji, akıllı telefon ve
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Sıcak Fırsatlar Forumunda Tıklananlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim