Son 10 yıldaki en büyük değişim
2026 regülasyonuna dair detaylı bilgileri ilgili yazımızda bulabilirsiniz.
Straight ve Corner Mode geliyor
Yeni düzende Straight Mode, hem ön hem de arka kanatların açılarak sürtünmenin azaltılmasını sağlayacak. Bu mod, DRS’nin aksine herhangi bir rakibe yakın olma şartı aranmadan, pistte belirlenen tüm düzlüklerde kullanılabilecek. Corner Mode ise kanatların kapatılarak yere basma kuvvetinin artırılmasını sağlayacak. Bu, viraj performansı için öncelikli ayar olacak. Bu iki terim kurallar ilk açıklandığında X-mode ve Z-mode olarak adlandırılmıştı.
FIA yetkilileri, sezon başında toplam yere basma kuvvetinin mevcut araçlara kıyasla yaklaşık yüzde 30 azalacağını, buna karşın hava direncinin yaklaşık yüzde 55 düşeceğini belirtiyor.
Değişikliklerin en kritik ayağı ise takip mesafesini iyileştirmek. Aslında 2022’de getirilen ve bu sezona kadar kullanılan yer etkisi çağının amacı da buydu. Hatta ilk nesil araçlarda bu hedefe de ulaşılmıştı. FIA’dan Nicholas Tombazis, bu konuda çarpıcı veriler de paylaştı.
2022 araçlarının, öndeki aracın yaklaşık 20 metre arkasında yüzde 80-85 oranında yere basma kuvvetini koruduğunu, bunun zamanla yaklaşık yüzde 70 seviyesine gerilediğini hatırlatan Tombazis, 2026 kurallarıyla bu oranın yüzde 90’a yaklaşmasını hedeflediklerini söylüyor. Ön kanat uç plakalarının, fren kanallarının ve taban kenarlarının zamanla yarattığı olumsuz etkilerden ders çıkarıldığını vurgulayan FIA, bu kez kazanımların daha uzun süre korunmasını amaçlıyor.
Geçiş için Overtake Mode
Boost ve Recharge kavramları, 2026 güç ünitesi mimarisinde enerji yönetiminin iki temel ayağını oluşturuyor. Boost, sürücünün ERS üzerinden elde edilen elektrik enerjisini doğrudan performansa dönüştürdüğü, yani ek gücü hızlanma ve atak için kullandığı modu ifade ediyor. Pilotlar, bir tur boyunca bu enerjiyi hangi noktada ve ne yoğunlukta devreye alacaklarına kendileri karar verecek. Bu esneklik, önceki sezonlara kıyasla stratejik seçenekleri artıran ve yarış içi senaryoları çeşitlendiren önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Recharge modu ise elektrik enerjisinin harcanmadığı, bataryanın yeniden doldurulduğu süreci tanımlıyor.
Yeni kurallar, özellikle hibrit gücün yüksek payı ve aktif aerodinamiğin zorunlu hale gelmesi nedeniyle eleştirilse de Formula 1 yönetimi bu yönden geri adım atmaya niyetli değil. Doğal emişli motorlara dönüş çağrılarını net bir dille reddeden F1 CEO’su Stefano Domenicali, sporun teknolojik açıdan güncel ve cazip kalmasının hayati olduğunu vurguluyor. Domenicali’ye göre bu büyük teknik değişim, yalnızca yeni bir güç ünitesi değil, tamamen yeni bir araç ve yarış anlayışı anlamına geliyor.
Biz izleyiciler ve muhtemelen sürücüler bu görüşe katılmıyordur. Zira sürücüler yarışırken bir yandan da bataryalarını korumak zorunda olacak. Yarışmak halen bir unsur ancak istediğin gibi yarışmak... bu görünüşe göre artık F1’in parçası değil. Zira iki araç yeni nesilde agresif bir çekişmeye girerse muhtemelen bataryaları birkaç tur sonra bitecek. Ve haliyle araçlar yavaşlayacak. Elbette bu biraz niyet okumaya giriyor zira henüz hem sürücülerin hem de takımların kurallara nasıl adapte olacağını bilmiyoruz. İlk birkaç yarışı görene kadar keskin söylemler yapmamak gerekebilir.
Öte yandan FIA ve F1’in mevcut yaklaşımı meyvesiz bir ağaç değil. Audi’nin Formula 1’e katılması, Cadillac’ın yeni takım olarak gridde yer alması, Honda’nın spora yeniden bağlanması ve Ford’un Red Bull ile Racing Bulls için hibrit sistem tedarikçisi olması 2026 kurallarının üreticiler nezdinde ne kadar cazip olduğunu gösteriyor.
Yeni dönemin ilk somut adımlarını ise 26 Ocak’ta başlayacak sezon öncesi testlerde göreceğiz. Bu testler kapalı olacak. Ancak Şubat ayında basına açık testler de gerçekleştirilecek. 2026 sezonunun ilk yarış hafta sonu ise 6-8 Mart tarihlerinde Avustralya’da gerçekleştirilecek. Dolayısıyla sezon yeni bitmiş olsa da yeni sezona çok da bir süre kalmadı.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:
kaç para bu ki?...
yahu ne 50 mp yap şunu 12-20 bak gece nasıl fark ediyor.