
Danimarkalı üç girişimcinin New York’taki kentsel tarım hareketlerinden ilham alarak hayata geçirdiği bu proje, Danimarka’nın ilk çatı çiftliği olma özelliğini taşıyor. Başlangıçta bireysel bağışlar ve çeşitli fonlarla desteklenen ØsterGRO, aradan geçen 10 yılda kurulan restoran, topluluk destekli tarım ağı (CSA) ve ekolojik eğitim merkezi sayesinde artık kendi ayakları üzerinde durabiliyor.
ØsterGRO, Semt Sakinlerine Hem Taze Ürünler Hem de Nefes Alabilecekleri Bir Alan Sunuyor
ØsterGRO bugün 40 üyeye haftalık hasat sunan bir CSA sistemiyle işliyor. Sezona başlamadan ödeme yapan üyeler haftalık olarak sebze, meyve, ot ve yenebilir çiçek kutularını teslim alıyor. Haziran’dan Kasım’a kadar süren bu hasat döngüsü, hem çatıdaki çiftlikten hem de Stensbølgård’daki daha büyük bir üretim alanından gelen mahsullerle zenginleştiriliyor. Üstelik üyeler, istedikleri zaman çiftliği ziyaret edip tavuklara ve tavşanlara bakarak sürece birebir dâhil de olabiliyorlar.
Her biri yaklaşık 80 kilo bal üreten üç arı kovanı, hem üyelerin, hem de çiftliğin restoranı olan Gro Spiseri’nin bal ihtiyacını karşılıyor. Yılın sonunda elde bal kaldyısa, o da Noel pazarında satılıyor. Ancak çoğu yıl buna gerek kalmıyor.

Ülkemizde Urla örneğinde olduğu gibi gastronomi merkezine dönüşmüş belli başlı bölgelerde buna benzer örnekler görmüş olsak da bunlar hep kırsal bölgelerle sınırlı kalıyor. ØsterGRO ise yerel üretimin, doğayla iç içe yaşamanın ve "çiflikten masaya" yaklaşımının şehir içinde de mümkün olduğunu göstermesiyle özel bir yerde duruyor.
Danimarka'nın Farklı Bölgelerinde de Çatı Çiftlikleri Kuruluyor
2018’de FællesGro adlı yeni bir CSA girişimiyle Nørrebro, Vesterbro ve Dyssegård bölgelerine de açılan ØsterGRO, bugün artık üç organik çiftliği destekleyen daha büyük bir topluluk hâline gelmiş durumda. Katılımcılar yalnızca ürün almakla kalmıyor; aynı zamanda toprağa dokunuyor, üretim süreçlerini öğreniyor ve sürdürülebilir yaşamın bir parçası oluyorlar. Zaten ØsterGRO'nun başlıca misyonu da bu. Her ne kadar projeye dışarıdan bakıldığında “şehirde kendi kendine yeten bir tarım” hedefi var gibi görünse de ØsterGRO ekibine göre asıl amaç bu değil. Onlara göre esas mesele, kırsalla şehir arasındaki bağları yeniden kurmak. Modern şehirleşmenin insanları gıdanın kökeninden kopardığını düşünen ekip, bu kopukluğu azaltmak için şehirliyi tarım süreçleriyle yeniden buluşturmayı hedefliyor.
Kopenhag’ın tam ortasında yer alan bu çatı, artık sadece bir tarım alanı değil; insanların doğayla ve birbirleriyle bağ kurduğu bir ortak yaşam alanı. ØsterGRO, sürdürülebilirliğin yalnızca çevreyle değil, toplumla da ilgili olduğunu hatırlatıyor. Bu yönüyle bu çatı çiftliği, aslında şehir hayatının ne kadar farklı olabileceğinin de bir sembolü.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:


Başta bakınca garip geldi gözüme, iyimiş yinede
gözüm bozuldu sandım ya