Geliştirilen yeni sistem klasik PV ve lityum iyon batarya yerine lensler, ısı depolama ve Stirling motoru kullanıyor.
Tamamen mekanik olan yapı, karmaşık kimyasal süreçler yerine basit üretim yöntemleriyle geliştiriliyor. Bu sayede hem ucuz hem de kolay ölçeklenebilir bir çözüm sunuyor. Exowatt, şu anda 1 kWh elektrik üretim maliyetini 0,04 $ seviyesine çekmiş durumda ve hedefini 0,01 $’a indirmek olarak açıklıyor.
Konteyner bloklar halinde sahaya getirilen sistem, gerektiğinde taşınabilir olacak şekilde tasarlanmış. Konteynerin içinde tüm bileşenler bulunuyor. Her bir konteyner günde yaklaşık 25 kWh enerji üretebiliyor.
Güneşi takip eden lensler, ısıyı depolama sistemine aktarıyor. Lensler güneşi takip etmesi sayesinde gün içerisinde sabit sisteme göre %10 civarı fazladan enerjiyi ısıyı kil yada seramik bazlı ısı depolarında saklıyor. Depolanan ısıdan elektrik üretilmek istendiğinde ise 200 yıllık eski bir teknoloji olan ama Stirling motoru sayesinde %35-40’lara varan verim ile elektrik üretiyor.
Günümüzde güneş enerjisininde verilen en düşük fiyatlar 3-4 dolar cent civarında iken bunu 8 saat depolamalı hale getirdiğinizde 11,6 dolar cent seviyesine çıkıyor. Exowatt ise bunu çok çok daha ucuza getirmeyi planlıyor. Her konteynır günde yaklaşık 25 kWh enerji üretecek. Benzer bir PV panel tarlası da benzer bir değerde elektrik üretmekte ve hiç hareketli parçası yok ama Exowatt bir sürü parça ile bunu yapacak. Tabii en büyük avantajı bu enerjiyi baz yük olarak yani saatte yaklaşık 1 KW güç üretecek halde, 24 saat boyunca yapacak olması.
Sistemin lens tarafının üretiminde sorun olacağını düşünmüyorum. Güneş takip sistemleri oldukça olgunlaştı, termal depolama sistemi yapmak da çok zor değil. Esas farklılık Stirling motorunda ortaya çıkıyor. Sistemde yaklaşık 1 kW güç üretebilen Stirling motoru olacak. Bunun çalışması ve güvenirliliği çok önemli zira bozulma olasılığı en yüksek parça ve yaygın üretimi kısıtlı. Dünyada 10 bin saat ile 100 bin saat arası bakımsız çalışan Stirling motorları mevcut ama ucuz değil. Tahminime göre en yüksek maliyetli kısımda burası olacaktır.
Sistemin ömrünün tahmini olarak 30 yıl olduğunu söyleyen firma bakım ve iyileştirmelerle 50 yıla çıkartmaya çalışıyor, sonuçta çoğu mekanik olan parçaların değişimi kolay gözüküyor. Depolamaya sahip olmanın ilginç faydalarından birisi de aşırı ucuz elektriğin olduğu zamanlarda (mesela aşırı rüzgar kaynaklı fiyat düşüşlerinde) içindeki elektrikli ısıtıcı ile sıcaklığın 1000 °C dereceye kadar yükseltilerek enerjiyi depolayabiliyor ve sonra kullanabiliyorsunuz. Böylece fazlaca güneşli olmayan kış aylarında bile elektriği ucuzdan alıp maliyetleri düşürmek mümkün.
OpenAI kurucusu Sam Altman’dan yatırım alan şirket geçtiğimiz ay 70 milyon dolarlık Seri A yatırımı aldı ve şimdiden 90 GWh’lık sipariş aldıklarını söylüyorlar. Fiyatın ucuz olması bunda en büyük etken gibi gözüküyor zira bir konteynırı herşeyi ile beraber 7500$ gibi bir fiyata satıyorlar.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin: