
Veri merkezleri, Google’ın toplam enerji tüketiminin yüzde 95.8’ini oluşturuyor. Şirketin veri merkezi elektrik kullanımı ile diğer operasyonlar arasındaki oran son dört yılda büyük oranda sabit kalırken, 2014 yılına geri dönüldüğünde (4 TWh) veri merkezlerinin tüketiminin yaklaşık 7 kat arttığı tahmin ediliyor.
Google, veri merkezlerinin enerji verimliliğini artırmak için uzun süredir çalışmalar yapıyor ve sektörde öncü konumda bulunuyor. Ancak Google, verimliliği sürekli olarak artırsa da artık gelişim oldukça sınırlı hale gelmiş durumda.
Çok çeşitli enerji altyapısı yatırımları

Jeotermal enerji, hava koşullarından bağımsız sürekli elektrik üretme avantajıyla veri merkezleri için umut vadediyor. Google destekli Fervo Energy gibi girişimler, daha fazla yerde karlı jeotermal sondaj yapmayı mümkün kılıyor.

Ancak nükleer enerji projeleri güç sağlamak için henüz erken ve faaliyete geçmeleri en az beş yıl sürecek. Bu süreçte Google, yenilenebilir enerji satın alımına hız verdi. 2024’te 600 megavatlık güneş enerjisi kapasitesi satın alırken, Ocak ayında 700 megavatlık güneş enerjisi anlaşması yaptı. Şirket ayrıca Intersect Power ve TPG Rise Climate ile birlikte karbon-nötr enerji santralleri kurmak için 20 milyar dolarlık yatırım planlıyor.

Google’ın dünya genelinde veri merkezlerinin yaklaşık yüzde 66’sı, saatlik bazda karbon-nötr enerjiyle çalışıyor. Ancak bölgesel farklılıklar ciddi. Latin Amerika veri merkezlerinde bu oran yüzde 92 iken, Orta Doğu ve Afrika’da yalnızca yüzde 5 seviyesinde. Google'ın fisyon ve füzyon gibi istikrarlı, karbon salımı olmayan kaynaklara yatırım yapmasının nedenlerinden birinin bu olduğu belirtiliyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:

