Son yıllarda Avrupa’da alınan önlemler sayesinde kıtadaki hava kalitelisinin yükseldiğini söylemek yanlış olmaz. Ancak yeni bir rapor, kirliliğin hâlâ ne kadar fazla etkili olduğunu gözler önüne seriyor.
Araştırmaya göre 2019 yılında Avrupa’da hava kirliliğine yol açan partiküllere maruz kalan 300.000 kişi hayatını kaybetti. Avrupa Çevre Ajansı tarafından paylaşılan analiz ayrıca, eğer AB ülkeleri DSÖ’nün hava kalitesi yönergelerine uysaydı bu ölümlerin yarısından fazlasının engellenmiş olabileceğini de ortaya çıkardı.
Rapor, 2019 yılında Almanya’da 53.300, İtalya’da 49.900, Fransa’da 29.800 ve İspanya’da ise 23.300 insanın hava kirliliği kaynaklı sebeplerden hayatını kaybettiğini ortaya çıkarırken nüfusa oranla en çok ölümün görüldü ülkenin ise 39.300 ölümle Polonya olduğunu buldu.
Analizde ayrıca, ince partikül madde (P.M 2.5) dışında 40.400’den fazla insanın nitrojen dioksit, 16.800 insanın da ozon sebebiyle hayatını kaybettiği ifade edildi.
Yetkililer bu durumla ilgili, “Daha temiz ısınma, ulaşım, tarım ve sanayiye yatırım yapmak, tüm Avrupalılar için daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sağlayacaktır. Bu yatırımların hayat kurtardığı ve karbon nötr hedeflerine olan yolculuğu hızlandırdığı bilinmelidir” ifadelerini kullandı.
Gelecek için umut var
Avrupa’da artan önlemler, 1990’lı yıllarda 1 milyondan fazla olan ölüm sayısını 2005 yılında 450.000’e kadar düşürmüştü. Sayılar 300.000’e gerilese de uzmanlar hâlen oranların yüksek olduğunu belirtiyor; ancak gelecek için umutlu olduklarını söylüyor.
Çevre Ajansı da bu yüksek sayıların, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturulan yönergeler sayesinde azalabileceğini ve kirliliğin önemli ölçüde durdurulabileceğini düşünüyor.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:


ulan hiç mi herhangi bir rezervi olmaz bir ülkenin ya Yüzde 93’ü maden sahası olan il “TEMA Vakfı'nın 2019 yılından bu yana sürdürdüğü ruhsat haritası çalışmaları kapsamında, 29 ilde altın, gümüş, kömür ve bakır gibi IV. Grup maden ruhsatlarının yoğunluğu incelendi. 29 ilin yüzölçümünün ortalama %67'sinin bu madenlere ruhsatlandırılmış durumda. Gümüşhane'nin %93'ü, Kütahya'nın ise %92'si IV. Grup madencilik ruhsatlarıyla kaplanmış. Yaptığımız çalışmada sadece IV. Grup maden faaliyetlerine baktık. Bu oranlara kum, mermer, taş ocakları dahil değil.” https://gazeteoksijen.com/turkiye/1985den-beri-30-kez-degistirildi-en-tehlikeli-maden-kanunu-teklifi-tbmmde-gorusulecek-244899 Maden çıkartacağız diye, özellikle kömür, Memleketin 4 1 tarafı yıllardır talan edilmekte. İnsanlar üretimden ve yaşam alanlarından koparılmakta. Güncel durum: https://www.gazetepencere.com/gundem/ankarada-zeytinleri-icin-nobet-tutan-koyluler-aclik-grevi-karari-aldi-665635h
anasını satayım dünyadaki bütün rezervler bizim toprakları es geçmiş ulan hiç mi herhangi bir rezervi olmaz bir ülkenin ya