740 MW’lık elektrolizörlerle fosilsiz çelik üretimi başlıyor
Küresel karbon salımında büyük pay sahibi çelik sektörü, Stegra şirketinin öncülüğünde dönüşüme hazırlanıyor. Kurulan yeşil hidrojen destekli çelik üretim tesisi, 2026’da üretime geçiyor.
Tam Boyutta Görİsveç’in kuzeyindeki Boden şehri, çelik endüstrisinde karbon emisyonlarına karşı yürütülen en büyük dönüşüm projelerinden birine ev sahipliği yapıyor. 2020 yılında kurulan İsveçli Stegra şirketi, fosil yakıtlara dayalı geleneksel üretim süreçlerini terk ederek yeşil hidrojenle çalışan bir çelik üretim tesisi kuruyor. Şirket, çelik üretiminde kömürün yerini tamamen yenilenebilir hidrojenle değiştirmeyi planlıyor.
740 MW’lık dev yatırım
Stegra, bu dönüşüm için Almanya merkezli endüstri devi Thyssenkrupp’tan toplam 740 megavat kapasiteli elektrolizör siparişi verdi. Sipariş kapsamında 20 MW gücünde 37 alkali elektroliz modülü, İspanya’daki üretim tesislerinde monte edilerek İsveç'e sevk edildi. Her biri 40 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde olan bu modüller, çelik üretim tesisinde yer alan 70 hektarlık alana kurulacak.
Tam Boyutta GörToplam 7,4 milyar dolarlık yatırım değerine sahip proje kapsamında, 3.000’den fazla mühendis, yüklenici ve danışmandan oluşan bir ekip sahada görev yapacak. Kurulacak hidrojen jeneratörleri ve su-gaz ayırma üniteleriyle, demir cevheri doğrudan indirgenerek sünger demiri üretilecek ve bu da fosilsiz çelik üretiminde kullanılacak.
2026’da üretim başlayacak
Tam Boyutta GörGeleneksel çelik üretiminde kullanılan fırınlar, demir cevherini doğrudan indirgeme işleminde büyük miktarda kömür veya fosil gaz tüketir. Bu da her bir ton çelik üretimi başına ortalama 1,9 ton karbon salımına yol açar. Stegra’nın çözümü ise bu kritik indirgeme adımında kömür yerine yeşil hidrojen kullanmak. Böylece karbon salımı neredeyse sıfırlanıyor. Tesisin 2026 yılı itibarıyla ilk yeşil çelik üretimini gerçekleştirmesi planlanıyor.
Çelik, inşaattan otomotive, tüketici ürünlerinden ağır sanayiye kadar hayatın her alanında yer alan vazgeçilmez bir malzeme. Ancak bu yaygın kullanım, aynı zamanda ciddi bir çevresel maliyet anlamına geliyor. Dünya genelinde sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde 9’u doğrudan çeliküretiminden kaynaklanıyor.
Arabamız yerli ve milli