United Launch Alliance'a ait işlev haldeki dünyanin en güçlü roketi Delta IV Heavy, uzun bir aradan sonra tekrar yörüngeye fırlatıldı. En son 2014 yılında NASA'nın Orion uzay kapsülünün denemeleri için fırlatılan dev roketin şimdiki göreviyse ABD'ye ait gizli bir casus uydusunu yörüngeye taşımaktı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Florida'daki Cape Canaveral Hava Kuvvetleri Üssü'nden TSİ 20.51'de fırlatılan dev roket, Ulusal Keşif Ofisi'ne (National Reconnaissance Office) ait NROL-37 isimli uyduyu yer eş zamanlı yörüngeye taşıdı. Görevin ulusal savunmaya destek olarak düzenlendiği belirtilirken uydunun detayları hakkında ise herhangi bir bilgi paylaşılmadı.
Ayrıca Bkz. "Roketler ne kadar yakıt tüketiyor? İşte cevabı" 'Şimdilik' en güçlü
Üç ayrı itici kısmıyla şu an için dünyanın en güçlü roketi olan Delta IV Heavy kalkış sırasında 2.1 milyon pound'luk itici kuvvet uygulayabiliyor. 2004 yılındaki ilk uçusundan bu yana toplam sadece 9 kez görevlendirilen roket yakın zamanda "işlev haldeki en güçlü roket" konumunu da kaybedecek. Tekrar kullanılabilir roketleriyle son zamanların popüler şirketlerinden birisi haline gelen SpaceX'in yeni roketi Falcon Heavy bu yılın sonlarına doğru yapacağı uçuşla dünyanın en güçlü roketi konumunun yeni sahibi olacak.
Elon Musk'ın "Tam bir canavar" olarak nitelendirdiği Falcon Heavy 5.1 milyon pound'luk itici kuvvetiyle dikkat çekiyor olsa da bu devasa roketin liderliği de çok uzun sürmeyecek. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) 2018 yılı içerisinde fırlatmak için hazırlıklarını yaptığı mega roketi sadece işlev haldeki değil aynı zamanda tarihin de en güçlü roketi olacak. NASA'nın Space Launch System programına ait henüz isimlendirilmeyen roket İnsanoğlunu Ay'a taşıyan Saturn V'den dahi yaklaşık %15 daha güçlü olacak.
NASA bu SLS mega roketini insanlı Mars görevleri için özellikle hazırlıyor. İlk haliyle 8.4 milyon pound'luk itici kuvvete sahip olacak olan roketin bu gücü geliştirilmiş versiyonuyla beraber 9.2 milyon pound'a çıkacak. Orion uzay kapsülüyle birlikte insanoğlunun uzaydaki yeni konumlarını belirleyecek olan roket Mars dışında bazı asteroitlere de insanlı uçuş gerçekleştirecek.
İşte Delta IV Heavy'nin fırlatıldığı o anlar:
http://arstechnica.com/science/2016/06/saturdays-mighty-delta-iv-rocket-launch-looked-like-a-van-gogh-painting/ Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:


Atmosfere giriş ve atmosferden çıkış açısı 37 derecedir. Nasıl yükselirse yükselsin her zaman bir miktar eğime geçer. Bu eğim bırakılan yakıtların ve kapsüllerin fırlatma yerinden binlerce kilometre uzağa düşmesine sebebiyet verir. Başka ülkelerle sorunlar yaşamamak için de genelde okyanusa düşecek şekilde planlama yapılır. Yatay yükselmesi halinde nereden uzaya çıkacağı, parçaları nerede bırakacağı gibi sorular daha karmaşık hal alacaktır. Hazırda yapılmış hesaplamalar var zaten. Çok irdelemeye değmez.
Ayrıca, roketler itme-momentum prensibiyle çalışıyorlar. Ne kadar yatay giderse o kadar çok yakıt yakar. Bu da ağırlığı ve hacmi artırır. Sürtünme vs derken işi daha da zorlaştırır.
Uçaktan atılması ise ilk etapta mantıklı gibi duruyor. ama uçak en fazla 10 km ye çıksa, roket bir miktar yatay gittikten sonra yükselse, yine nerden baksan 800-900 km en az yol alacak. 10 km ilk fırlatmadaki yakıt kaybını ne kadar telafi ettirir iyi hesaplamak lazım. Yatayda gidişi de verimli kılmak gerekir.
Bunların hepsinden önemlisi roketin geri gelmesi. Amazon da SpaceX de bunu yaptı. Asıl tasarrufu bu gelişme sağlayacaktır...
Tesla'nın buluşlarını değerlendiren ve o yıllardaki çalışanı konumundaki sözde radyoyu bulan İtalyan Guglielmo Marconi ve bir takım başka bilim adamları toplanıp yerçekimine karşı gelen uçan daire yapmayı başarmışlar, tarihte yazana göre bu cihazla uzayda yolculuk yapmışlar.
Cihazın yapımını gizli bir yer altı şehrinde yaptıkları tarih kitaplarında yazmaktadır hatta o gizli yer hala bulunamamıştır..
Çünkü görünmezliğide keşfetmişler ve başka bir çok ilginç buluş ve keşif yapılmış, günümüzde ise hala o keşif ve buluşlar yapılamıyor deniliyor.
Kaynak: Google, Wikipedia v.s
başka yontemler de var hocam burayı inceleyebilirsin . ha ama neden hala geçmediler bu yontemlere dersen en ufak fikrim yok guya nasa Startram ın ilk versiyonunu yapmaya 2010 da başlayıp 2020lerde bitirecekti ama 2016dayız hala tık yok hemde cok cok daha ucuza mal olan bir yontem -_-
https://en.wikipedia.org/wiki/Non-rocket_spacelaunch
Şu an güncel olan teknoloji roket. Size komik gelebilir ama uzaya çıkan tüm araçların temel mekaniği 1930'ların Alman teknolojisine bağlı. Günümüze göre teferruatta fark var sadece. (insanı o koşullarda yaşayabilir ve sağlıklı tutmak gibi, iletişim gibi vb.) Hatta yıl olmuş 2016 mars yolculuğunun hala fikir düzeyinde kalmasının sebebi de 1930'ların alman roket teknolojisinde çakılı kalmamız. Marsa 30 yıl öncesi teknoloji ile bile roket ve insan gönderebiliriz hiç sorun yok. Ama sorun o insanları oradan tekrar dünyaya getirebilmekte. Bu hala tam olarak çözülebilmiş bir sorun değil.
Eee peki neden öyle yapıyorlar diyeceksiniz çünkü başka yolu yok. Uçaklar gibi kalkıp ne kadar yükselirseniz yükselin yerçekimini yenip uzaya çıkamazsınız. Bir uçakla mucizevi olarak çıkabileceğiniz irtifa fazla fazla 30 km olsun. Ama uzay dediğiniz şey ise minumum 80 km'den başlar ve orada jet motorlarınızın bir faydası olmaz.
Zaten diyebilirim ki insanoğlu roket teknolojisini terkettiği anda yada en azından bir bomba halinden çıkardığı anda uzay çağı başlayacaktır. Bütün sorun bu yerçekimi kuyusundan çıkmak üzerinedir. Yoksa uzayda hız şu büyük bir sorun değildir.
Fizik derslerinden hatırladığım enerji olarak düşündüğümüzde ilk durumla son durum arasında enerji farkı iki yöntemde de aynı olduğu için aynı enerjiyi harcaması gerekir. Fakat yatay harekette hava direncine daha uzun süre maruz kalacağından enerji tüketimi artacaktır. Ama diğer taraftan atmosfer içindeki harekette roket motoru yerine jet motoru kullanılabileceğinden oksijeni taşımak zorunda kalmayacaksın bu sayede yükün azalacak buradan bir enerji tasarrufun olacak. Kullanılacak oksijen miktarı da az değil karbon için düşünürsek 1 karbona 2 oksijen (12 grama 32 gram), hidrojen olarak düşünürsek 2 hidrojene 1 oksijen (2 grama 16 gram), her halukarda yakıttan daha fazla tutuyor. Hangisinin avantajı daha fazla hesaplamak lazım.
Dostum yeterince aydınlandığını düşünüyorum. Sayende bizde aydınlandık :D
Yatay olarak belirli bir süre seyahat ettikten sonra mecburen dikey olarak yol almak zorundasın. Sürekli yatay olarak gidersen dünyanın etrafında seyahat edip tekrar aynı noktaya gelirsin. Uzay seyahatlerinde amaç bir an önce dünya'nın yer çekiminden kurtulmaktır. Yer çekiminden kurtulmanın en kısa yolu da dik ilerlemektir.
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
16157 kez okundu.
15 kişi, toplam 15 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
falcon heavy, saturn v ve