Bunlardan birisi de 1917’de Lincoln Evening Journal gazetesine ‘’100 yıl sonra enerji için kömüre ihtiyaç duyulmayacak ve güneşten gelen enerji toplanarak borularla dağıtılacak.’’ diyen bir yazar. Peki bugün, yazarın kömüre bağımlı olmayan bir dünya öngörüsünden 100 yıl sonra kömüre bağımlılığımız ne seviyede?
Ne yazık ki bu öngörü kadar olumlu bir durumda değiliz ancak özellikle son 10 yılda hızlı bir şekilde kömür bağımlılığından kurtulma politikaları izlendiğini düşünürsek bir 100 yıl kadar daha beklememiz gerekmeyecek.
Karbon salınımının neden olduğu iklim değişikliği, kömür ve diğer fosil yakıtlara karşı olan savaşta insanlığın itici gücü olarak dikkat çekiyor. 2017’nin 1880 yılında sıcaklık kayıtlara tutulmaya başlandığından beri yeryüzündeki en sıcak yıl olması, şehirlerde artan hava kirliliğinin hastalıklara ve yüz binlerce erken doğuma neden olması bütün bunların yanında yenilenebilir kaynaklarla daha ucuz, kolay ve sağlıklı enerji etme imkanı ülkeleri ve şirketleri fosil yakıtları terk etmeye itmiş durumda.
Lincoln Evening Journal’ın tahminin gerçeği küçük bir farkla ıskaladığı doğru. Henüz kömürle olan bağlarımızı tam anlamıyla koparmış değiliz ancak dünyada en fazla karbon salınımının olduğu Çin’in inşa edilecek olan kömür santrallerinin inşaatını durdurup milyarlarca doları yenilenebilir kaynaklara ayırması, fosil yakıtlarla çalışan otomobillere sürekli kısıtlamalar getirilirken elektrikli araçların sayısının gün geçtikçe artması gibi sadece fikir üretmek dışında harekete de geçildiğini gösteren adımlar bu öngörüye çok da uzak olmadığımızı gösteriyor.
Güneş enerjisini borularla dağıtmayacağız belki ama güneş ve diğer alternatif enerjiler ile kömürü toprağın altında bırakmamıza çok az kaldı.
Bu haberi ve diğer DH içeriklerini, gelişmiş mobil uygulamamızı kullanarak görüntüleyin:


arkadaşlar algı yaratmaya çalışan kamiller var yorumlarda sanki askeri gücü yokmuşta rte sayesinde olmuş gibi türkiyede yıllardır savunma sanayi güçlüydü sürekli gücüne güç kattı rtenin etkisi yok makarnacı tayfa bunuda kendileri yapmış gibi kabullenmeye başlamışlar dolar 38 lira euro 41-42 lira bunları asla söylemezler faiz almış başını gitmiş yarım kilo et kaç yüz lira olmuş asla söylemezler.
20 sene önce yerli ve milli tüfek bile üretemeyen ülkeden bugün dünyanın konuştuğu savunma sanayi projelerini gerçekleştiren ülkeye. Hamdolsun.