Güneş’in durağan bir cisim olmadığı biliniyor. Yüzeyinde sürekli olarak Güneş lekeleri denen karanlık noktalar oluşuyor ve devasa patlamalar meydana geliyor. Güneş’in boyutuna dair 18. ve 19. yüzyıllarda yapılan ilk hassas ölçümlerle patlama ve lekelerin sayısına göre Güneş’in boyutunun değiştiği tespit edilmiş.
İlerleyen yıllarda yapılan araştırmalar neticesinde bu patlamaların ve karanlık kısımların, Güneş’in 11 yıllık bazda değişen güçlü manyetik alanına bağlı şekillendiği tespit edilmiş. Manyetik alanın en güçlü olduğu hal “solar maksimum”, en zayıf hali ise “solar minimum” olarak adlandırılmış. Karanlık noktaların sayısının solar maksimumda en yüksek seviyeye ulaştığı görülmüş.
New Jersey Teknoloji Enstitüsü’nden Alexander Kosovichev ve Jean-Pierre Rozelot Üniversitesi’nden Côte d’Azur, iki araştırma merkezinin elindeki 21 yıllık verileri karşılaştırarak Güneş’in 11 yıllık döngü içerisinde boyutunun nasıl değiştiğini incelemişler.
Güneş atmosferindeki plazma dalgalarını inceleyen ikili, bu dalgaların frekansının, aynı ses dalgalarında olduğu gibi içinden geçtiği nesnenin boyutuna göre değişmesinden hareketle Güneş’in büyüklüğünü ölçmüşler. Eski yöntemlere göre oldukça hassas netice veren bu teknik sayesinde Güneş’in yarıçapının 695.000 km olduğunu hesaplamışlar.
İncelemelerini iki Güneş döngüsü boyunca sürdüren bilim adamları, solar maksimum yani manyetik gücün en yüksek haline ulaştığında Güneş’in yarıçapının 2 km’ye kadar küçüldüğünü tespit etmişler. Solar minimum da ise Güneş’in boyutunun normal haline geri dönüş gösterdiği gözlemlenmiş. Plazma dalga boylarının değişimini izleyen Kosovichev ve d’Azur, en büyük değişimin yüzeyden 5 milyon metre derinlikte yaşandığını tespit etmişler.
Değişimin büyük olasılıkla plazmanın, içinden geçtiği güçlü manyetik alanda küçülmesine bağlayan bilim adamları, Güneş’in manyetik alanının hala tam olarak nasıl oluştuğunu ve Güneş yüzeyinin derinliklerinde neler olduğunu bilemediklerini belirtiyorlar. Bu konuda daha derinlemesine ve yakından araştırma yapmak isteyen NASA, önümüzdeki ağustos ayında Güneş atmosferine göndereceği Parker Solar Probe ile bu konuda önemli bir adım atacak.
ABD Ulusal Atmosferik Araştırmalar Merkezi’nden Michael Thompson, Güneş’in manyetik alanı hakkında yeni bilgilere ulaşmanın önemli olduğunu, manyetik değişimlerin Dünyamızı, yörüngedeki uyduları, enerji hatlarını, atmosfer olaylarını hatta insanları nasıl etkilediğini anlamamıza yardımcı olacağını belirtiyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Ovv fena atıştı, deliksiz soktu
paramla yapılıp yine paramla geçtiğim köprü var o köprünün bacaklarını senin gibilere...
Heykel var yer misin kanka?
bizimkiler tahareti tartışıyor